Yousra Ali - Ninova
Yousra Ali - Ninova
22 yaşındaki Zuha Şebeki, Ninova vilayetinde, kadınlara yaşamak istediği hayatı seçme özgürlüğü vermeyen bir toplumda doğdu ve Şebek topluluğunun gelenek ve görenekleri üzerinde kadınlara baskı uyguladığı kültüre başkaldırarak, kendi hayatına yön vermeye çalışıyor.
KirkukNow’a konuşan Zuha, “Hayatın oksijenini solumak, boğulmaktan kurtulmak, gökyüzünü ve umut ışığını görebilmemiz için hayattaki bazı zorlu süreçli yaşamamız gerekiyor” dedi.
“Göç etmeye mecbur kaldığımız sırada, kendisini bulup arzuladığım şeyi başardım”diyen Zuha, böylece yaşadığı zor şartlarda bulduğu çözümlerle kendisine ve ailesine yardım edebildiğini söyledi.
Göç etmenin silueti
Komşularına ve sevdiklerine veda bile edemeden mahallesini ve evini terk etmek zorunda kalan Zuha, o günleri şöyle dile getirdi:
“Yerimizden göç etmemiz dünyanızı geride bırakıp bilinmeyene doğru gitmek, herkesin dayanacağı bir durum olmadığı gibi kolay da değil. Sizi nelerin beklediğini ve ne olacağınızı bilmiyorsunuz. Ancak bu maceraya atılmam gerekiyordu, çünkü hayatta kalmaya çalışmak her insanın nihai amacıdır."
Zuha Şebeki, “6 Haziran 2014’te lise üçüncü sınıftaydım ve matematik sınavına hazırlanıyordum ve neler olabileceğini bekliyordum. Kendime ve aileme yardım edebileceğim iyi bir gelecek sağlamaya çalışıyordum" dedi.
Zuha Şebeki, “O uğursuz günde, gece yarısı saat bir buçukta, Musul'dan kaçarak, Ninova Ovası'nın Bartella ilçesine kaçtık. Çok korkutucuydu, sanki ölüp ölüp diriliyorduk, bütün insanlar sokaklarda koşuyordu ve IŞİD’e yakalanmaktan çok korkuyordu.
Duha ve ailesi kısa sürede, evlerini ve eşyalarını kaybettiklerini, sahip oldukları her şeyin Haziran 2014'te Musul’da IŞİD tarafından ele geçirildiği ve kendilerine ait hiçbir şeyin kalmadığını farkedince başkent Bağdat'a gittiler.
Zuha’nın hayatında değişim yaşandı
Zuha sadece 5 bin dinarla (4,1 dolar) Bağdat'taki El-Mutanabi Caddesi'nde başladığı küçük bir işle ailesini geçindirmeye başladı. Zamanla işini gerçek bir işletmeye dönüştürebildi.
5 bin dinar gibi küçük bir meblağ işimi kurmamı ve sanata başlamamı sağladı
Zuha, "Amcam Necef’de yaşıyor ve Bağdat'a kaçtığımızda bizi ziyaret etti. Gittiğinde bana beş bin dinar verdi ve bu çok düşük meblağ kendi işimi kurmama ve sanata başlamamı sağladı” ifadelerini kullandı.
Zuha bu parayla tel, iğne ve yapay kristaller gibi ucuz hammaddeler satın aldı ve aksesuar yapmaya başladı. Annesi ve kız kardeşi de bu konuda ona yardım etti.
İlk işe başladığında yakın çevresi ve komşuları yaptığı aksesuarları satın aldı. Zamanla beş bin dinarı yirmi bin, yüz bin oldu ve zamanla kazancı arttı.
Zuha, “Bu girişimim bir işe ve geçim kaynağıma dönüştü, Bağdat halkı sanatı çok takdir ediyor ve yaptığınız eserleri beğendiğinde her ne pahasına olursa olsun onu satın alıyordu" diye açıklıyor.
Bir süre sonra Bağdat'ta tanıştığı kadın sanatçıyla iyi ilişkiler kurmaya başlayan Zuha, bu sanatçının bildiklerini öğretmekte tereddüt etmediğini ve kendisine işiyle ilgili yardım ettiğini söyledi.
Zuha, "Sanatçı Seher ile tanıştım, bana sanatın sırlarını öğretti, bana uygun yolu gösterdi. Sanat alanında bana birçok şey öğretti, çalışmalarımı nasıl genişleteceğimi öğrett. Ondan cam üzerine resim yapmayı öğretti ve beni sergilere ve piyasada nasıl iş yapacağım konusunda yönlendirdi” dedi.
Zuha'nın, başkent Bağdat’ın merkezindeki Al-Mutanabi Caddesi'ne her Cuma giderek, yaptığı eserlerini sergilemesi ve satmasıyla arkadaşlarının yanı sıra birçok kişi tarafından da beğenilmeye başlamıştı.
Bağdat halkının Zuha’nın çalışmalarına verdiği destek sanat alanında daha fazla gelişmesine neden olurken, kendisini de tam anlamıyla bir Bağdatlı gibi hissediyordu.
Zuha, "Bağdat halkı hayatımda gördüğüm en iyi insanlar. Birçoğu her derdimize ortaktılar. Bizi anlıyordular. Onlarda bu tür kötü tecrübeden geçtiklerini ve yaşadıklarnıı, hiçbir göçmenin rahat yaşamadığını dillendiriyordu. Bizler Bağdat halkıyla dost ve arkadaşça yaşadık” dedi.
Zuha daha çok cam ve kupalar üzerinde çizim yapmayı, isim yazmayı, nakşetmeyi seviyor ve bunu geliştirerek, daha sanat yelpazesini geliştiriyor.
,Musul'a dönüş
Zuha ve ailesi, 2017'de Musul’un IŞİD’den alınmasının ardından kentlerine dönüyor.
kontrolünden geri alındıktan sonra Musul'a döndükten sonra, işleri geriledi ve Bağdat'taki tüm müşterilerini Ninova'ya döndükten sonra kaybetti. Bağdat’ta karşılaştığı müşteri potansiyelini Musul’da görmeyince morali “çok kötü” oldu.
Zuha, "Musul'a döndükten sonra, her şey sıfırlaştı adeta.İşime yeniden başlamak zorunda kaldım. Musul’da yeni müşteriler bulmam gerekti” diyerek, karşılaştığı hayal kırıklığını dile getirdi.
Musul’da, üniversite eğitimini Musul Teknik Koleji'nde Malzeme Yönetimi Teknikleri uzmanlığı ile tamamladı.
Duha, son beş yılda Bağdat Uluslararası Fuarı'na, iki yıl boyunca Al-Zawra Park'ta düzenlenen çiçek festivaline, Bağdat, Musul ve Erbil'de farklı alanlarda sergilere katılarak eserlerini halka tanıttı.
“Bağdat halkı” plaketinin yanı sıra enstitü ve diğer insani yardım kuruluşlarından çok sayıda takdir ve teşekkür belgesi aldı.
Zuha, son olarak gençlere hükümetin onlara bir şeyler yapmasını beklemeden kendi işlerini yapabilecekleri mesajını vererek, “Herkes güzel bir yaşamı olması için bekliyor ama önemli olan kendi çabalarıyla daha iyi yaşam koşulları oluşturmaktır” dedi.
Tüm korku ve olumsuzluklara rağmen gençlerin kendilerine ait iş kurabileceklerini tavsiye eden Zuha, hükümetten beklenti içine girmektense kendilerine daha huzurlu ve rafah içinde bir hayat kurabileceklerini dile getirdi.