Kerkük'te farklı etnik ve dini bileşenleri temsil eden siyasi partilerin hiçbiri, vilayetin özerk bir bölgeye dönüştürülmesini desteklemiyor. Bu öneriyi reddedenler, konunun dış güçler tarafından karıştırıldığından şüphelendikleri görüşündedir.
Kerkük’te aralarında hukukçuların da olduğu bir grup aktivist, 24 Aralık’ta düzenledikleri basın toplantısında, Kerkük'ün “özerk bir bölge” olmasını talep etti. Grup, özerk bölge planında, idari sorunları kökten çözmeyi "gelir ve hizmetleri halka iade etmeyi" hedeflediklerini savunmuştu.
Açıklamadan sonra ise, Türkmen, Kürt ve Arap partiler, söz konusu açıklamaya karşı çıktı.
KirkukNow’a konuşan Türkmen Cephesi Sözcüsü Muhammed Seman, “Parti programımız ve siyasi gündemimiz, Kerkük bileşenlerinin iradesini yansıtmayan herhangi bir plana karşıdır. Türkmen Cephesi vilayeti özer bölgeye çevirmeye karşı çıkıyor. Evet, 140. Madde ile ilgili çalışmalar durduruldu, ancak Kerkük'ün bileşenleri ve siyasi partileri, vilayeti bir özerk bölgeye dönüştürmek yerine ortak bir proje üzerinde anlaşmalı” dedi.
Muhammed, Kerkük'ün özerk bölge haline getirme girişiminin tüm bileşenlerin karşı çıktığını söyledi.
Kerkük'teki Arap Siyasi Konseyi Sözcüsü Hatim Tai ise, Irak'ın tüm vilayetlerinin tek bir kaderi olduğunu belirterek, “Kerkük tek başına ayrılamaz, bu tür girişimlere karşıyız” dedi.
Kerkük Arap Meclisi Sözcüsü Hatim Tai, "Yasa ve anayasa dışındaki proje ve planlara değil, bu şehrin kaderini belirleyen anayasa ve yasaya inanıyoruz”diye konuştu.
Kerkük'ü Özerk Bölge Yapmak Grubu Bağımsız Komite Üyesi Hiwa Hasan, basın toplantısında herhangi bir siyasi, etnik veya dini partiye bağlı olmadıklarını, amaçlarının Kerkük'ü özerk bir hale getirmek olduğunu belirterek, Anayasaya göre bölge, federal gelirden pay alarak, Kerkük halkına hizmet etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Bu projenin uygulama aşaması ise, Irak Parlamentosu tarafından 2018 yılında onaylanan 13. Maddeye ve il sakinlerinin imzalarının toplanması ve ardından özerk bölge olup olmadığına dair referandum yapılmasından oluşan Irak Anayasası'nın 119. Maddesine dayanmaktadır.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Kerkük Teşkilatı Sözcüsü Ahmed Refik, KirkukNow'a şunları söyledi:
“KYB, Kerkük'te, Kürdistan'da ve bölgede Kerkük'ü Kürdistan'ın bir parçası yapmak için çalışıyor; bu amaç için çalışıyoruz. İli Kürdistan'ın bir parçası haline getirmenin, 140. Maddenin uygulanmasının adil olması dışında hiçbir alternatifi düşünmüyoruz.”
Irak Anayasası’nın 140. Maddesi, Kerkük vilayetinin ve Federal Hükümet ile Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında tartışılan diğer alanların kaderini belirlemeyi amaçlamaktadır. Uygulamanın 2007 yılı sonunda üç aşamadan geçmesi gerekiyordu: normalleşme, referandum ve uzlaşma. Ancak süreç hala ilk aşamada sıkışmış durumda.
Aktivist grubun düzenlediği basın toplantısı sırasında, iki kişi yapılan açıklamayı "Özerk bölgeye hayır" diye bağırarak toplantıyı yarıda kesmişti. Grup üyeleri basın toplantısında, Irak Anayasası’nın eyaletin kaderini belirlemek için 140. Maddesinin uygulanması taleplerini dile getirmişti.
Kerkük'ü bölgeye çevirmek 140. maddeden iyidir
Avukat ve grubun bir üyesi olan Aheng Enwer, " "Bence Kerkük'ü bölgeye çevirmek 140. Maddeden daha iyidir, çünkü uzun yıllardır askıya alınmış durumda ve uygulanması için hiçbir adım atılmadı" ifadelerini kullandı" ifadelerini kullandı.
Daha önce, özellikle bir grup Arap ve Türkmen partisinde benzer çabalar oldu. Ancak bunlar daha sonra sessiz kaldı.