23 Aralık'ta Ege Denizi'nde 100 göçmeni taşıyan bir yatın kayalık bir dağa çarpması sonucu en az 10 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenler arasında Kerküklü altı kişilik bir aileden üç kişi de var.
Mülteci aktivist Rence Beşdari'ye göre, Türkiye'den İtalya kıyılarına doğru gitmekte olan yat, yolculuktan iki gün sonra Yunan adalarından birinin yakınında büyük bir kayalık dağa çarpması sonucu yat battı. Yatta üçü Kerküklü olmak üzere çok sayıda göçmen yolcu yaşamını yitirdi.
Yaklaşık bir ay önce Karwan Gafur (37) ve eşi Aşti Gabriel (34) üç kızlarıyla birlikte Türkiye üzerinden Avrupa'ya göç etmeye karar verdiler.
Aile yolculuk için hazırlanırken, Aşti'den başka kızı olmayan Ezime Osman (51) kızına kendileriyle gitmesi için ısrar etti.
Kirkuknow’a konuşan ailenin akrabalarına göre, kaçakçılar 21 Aralık'ta aileye ve çoğu Kürt olan onlarca aileye yatın İtalya'ya gitmeye hazır olduğunu bildirdi.
“Avrupa'ya gitmelerinin en büyük nedeni, kızlarından biri Down sendromlu olmasıydı”
Aşti'nin amcası Yasin Osman Xeyat, “Karwan, Aşti ve üç kızı, Aşti'nin annesiyle birlikte Avrupa'ya göç etmek için son bir karar verdiler. Avrupa'ya gitmelerinin en büyük nedeni, kızlarından biri Down sendromlu olmasıydı. Özel ihtiyaç sahibi olan bu kızlarına bakacak bir okul ya da yer eksikliğinden şikayetçilerdi.
Bu ailenin üç kızı Suzi (11), Raz (8) ve Tablo henüz dört yaşında idi.
Yasin Xeyat, şunları söyledi:
“Gitmeye karar verdiklerinde, tek kızı Aşti idi ablam (Ezime) onsuz seyahat edemeyeceklerini söyledi ve bir ay önce Türkiye'ye gittiler. Onlarla en son 21 Aralık Salı günü görüştük, bize yatın hazır olduğunu ve geceleri Ege Denizi üzerinden Yunanistan'a gideceklerini söylediler, bu nedenle aramızdaki temas kesildi. Yatın 12 metre uzunluğunda olduğunu söylediler.”
23 Aralık Perşembe günü, Karwan Gafur, Aşti'nin amcası Yasin'i aradı ve ona, “Yatımız kayalık bir dağa çarptı ve düştü ve Aşti, Raz ve Ezime suda boğuldu” dedi.
Raz, Down sendromlu sekiz yaşında kız çocuğuydu.
Bir video klipte, yat kazasından kurtulan bir kişinin mülteci aktivist Renc Peşdari ile telefonda konuşurken, "Toplam 100 yolcudan 10-15'i boğuldu" dediği görülüyor.
Mülteci aktivist Rence Peşdari, yat kazasından kurtulan biriyle konuşuyor, Kaynak: Rence Peşdari Facebook sayfası
Rence Peşdari, Facebook hesabına, iki Suriyeli yolcunun yatın kaptanıyla tartıştığını, bunun sonucunda yatın adalardan birinin yakınında kayalık bir dağa çarptığını ve bir kısmının düştüğünü yazdı.
Kaza, Aşti, annesi Ezime ve kızı Raz'ın diğerleri arasında boğulmasıyla sonuçlandı.
Yasin Osman Al-Xeyat, Karwan'ın telefonda kendisine "güvenlik ekipmanları vardı ama o Suz'u (11) ve Tablo'yu (4) kurtarmayı başardı...Raz ve diğerlerini kurtaramadılar, çünkü onlar yatın arkasındaydılar dediğini” söylüyor.
Bunun üzerine Yunan Sahil Güvenlik polisi giderek yaklaşık 90 kişiyi kurtardı ve boğulanların cesetlerini çıkardı.
“Sadece Suzi ve Tablo'yu kurtarabildim”
Karwan, şu anda Yunanistan'da bir mülteci kampında ve aile üyelerinin cesetleri
Yunanistan'daki adli tıpta bulunuyor.
Kamptan KirkukNow muhabiriyle telefonda görüşen Karwan Gafur, "Sadece Suz ve Tablo'yu kurtarabildim. Gerisini kurtarmak için geri döndüm, sonra Sahil Güvenlik tarafından kurtarılamadılar" dedi.
Yasin Osman, "Onları defalarca uyardım, sizin dereceli eğitimli insanlar olduğunuzu ve hayatınızı riske atmanın mantıklı olmadığını söyledim ama gözleri Down sendromlu kızlarına düştüğünde, yapamadıkları için hüsran ve acı hissediyorlar. Bu ülkede onun için her şeyi yaptı” diye konuştu.
Kerkük Tarım Departmanı çalışanı Karwan Gafur ve eşi Aşti, matematik öğretmeniydi.
Aşti'nin teyzelerinden biri KirkukNow’a, “21 Aralık'ta onlarla konuştuğumuzda kaçakçıların kendilerine yatın iyi durumda olduğuna dair güvence verdiklerini ve bu gece yolculuğumuza başlayacağımızı söylediler... Her şeyimizi kaybettik, umarız devlet onların cesetlerini geri getirir ve biz insanları teslim etmemeye çağırıyoruz. Çocuklarının kaderini kader belirler, çünkü bu ölüm yoludur.”
