Türkiye’nin SİHA bombardımanın da yaşamını yitiren 12 yaşındaki çocuk Selahaddin'in babası, oğlunun kanının Şengal’e güvenlik ve istikrarı geri getireceğini umuyor.
Okulunun başarılı öğrencilerinden biri olan Selahaddin, tüm öğretmenleri tarafından sevilen, okumayı seven ve hayat dolu bir çocuktu.
Sinune ilçesinin merkezindeki Şengal Özerk Yönetim Konseyi karargahına 15 Haziran'da bir Türk SİHA'sı tarafından hedef alınmış ve saldırıda aralarında Selahaddin Nasır Hıdır'ın bulunduğu dört kişi hayatını kaybetmişti.
Selahaddin, 27 yaşındaki ağabeyi Ali'nin Sinune ilçe merkezindeki kitap, kırtasiye ve bilgisayar mağazasında yardım ediyordu. Saldırı günü Selahaddin, ağabeyi Ali ve kız kardeşlerinden biriyle birlikte dükkandaydı.
Selahaddin’in Sinune Su Müdürlüğünde Mühendis olarak çalışan babası Nasır Haydar, “Her gün olduğu gibi Ali ve Selahaddin dükkana gittiler, kızlarımdan birinin sınavı vardı, onu okula ben götürdüm ve sonra işe gittim”dedi.
Selahaddin’in ailesi ilçe merkezine yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki Aşti Köyünde oturuyor.
Nasıl Haydar, “Saat 11.00 sularında yüksek bir patlama, ardından insanların çığlık attığını duyduk...Bana Özerk Yönetim Konseyi'nin karargahının bombalandığını söylediler. Aklıma Selah ve Ali geldi ve olay yerine gittim” diye konuştu.
Selahaddin ve Ali'nin bulunduğu dükkan, Özerk Yönetim Konseyi'nin karargahına sadece 100 metre uzaklıktadır.
“Kızım Ferah sınavını bitirdikten sonra kardeşleriyle birlikte dükkana gitti”
Baba Nasır, bombalama sırasında Ferah'ın oğlu Ali ile dükkanın girişinde durduğunu, Selah’ın ise arka bölümde olduğunu söylüyor.
Tarif edilemez derecede zeki, kibar ve hayat dolu bir çocuk olan Selah, her yıl sınıfının birincisiydi.
Nasır Hadir, “Bombalamayla birlikte dükkânın ön duvarı Ferah ve Ali'nin üzerine çökmüş, insanlar toplanarak onları duvarın enkazının altından çıkarmış, ardından ‘Selah kardeşimizi kurtarın' diye bağırmışlar. Selah olay yerinde can vermiş...Selah'ı kaybettik ve kitaplar da kül oldu” diyor.
Bombalama ayrıca, Özerk Yönetim Konseyi karargahında bulunan Şengal Direniş Birlikleri'nin (YBŞ) üç üyesinin öldürülmesinin yanı sıra birkaç kişinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.
Özerk Yönetim Konseyi, yargının işlerini yönetmek için Şengal ilçesinin bileşenleri tarafından kuruldu ve Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) yakın, ancak konsey Irak hükümetinin tanıması tarafından yasaklanmadı.
YBŞ üyelerinin bir kısmı Heşdi Şabi Genel Otoritesi çerçevesinde çalışsa ve maaşlarını ondan alsa da, Türkiye onlarla PKK’ye bağlı güç unsurları olarak ilgileniyor.
Bu ve bunun arasında, ailesiyle birlikte yerinden edilmeden dönmesinin üzerinden bir yıl bile geçmemiş olan çocuk Selah gibi birçok kurban vardı.
Sinune Karma Okulu Müdürü Hadi Haci, okul öğrencilerinden Selah hakkında, şunları söyledi:
“Selah tarif edilemez derecede zeki, kibar ve hayat dolu bir çocuktu. Her yıl sınıfının birincisiydi. Selah'ın başına gelenlere çok üzüldüm, matematik başta olmak üzere tüm derslerde çok başarılı bir öğrenciydi...Herkesten Türkiye'nin yaptıklarına son vermesini rica ediyoruz. Silahlı grupları hedef alma bahanesiyle bölgelerimizi bombalamak doğru değildir…”
Video: Şengal Özerk Yönetim Konseyi karargahının Türk uçakları tarafından hedef alındığı görüntüler
Aynı gün UNICEF, Selah Nasır'ın öldürülmesini kınadı ve tüm tarafları uluslararası hukuk uyarınca çocukları korumaya yönelik yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirmeye çağırdı. Açıklamada, Irak'taki tüm çocukların hayatlarını sürekli şiddet tehdidi olmadan yaşamayı hak ettiği vurgulandı.
UNICEF yaptığı açıklamada, “Hiçbir çocuk şiddet mağduru, tanık veya şiddet korkusu olmamalı” dedi.
17 Haziran’da Irak Dışişleri Bakanlığı, Sinune ilçesine yönelik saldırıyı Türkiye'ye atıfta bulunmadan kınadı.
Kınama açıklamasında, “Saldırı, Irak ve halkının güvenlik ve istikrarını hedef almıştır. Operasyona ilişkin soruşturmaların tamamlanmasının ardından öngörülen tedbirler alındı”ifadelerine yer verildi.
Nasır Hadr, Selah'ın çocuklarından okumayı en çok seven ve öğretmenleri tarafından da sevilen kişi olduğunu belirterek, “Kaybının bıraktığı yara çok büyük, imajı gözümden silinmiş değil...Lütfen Şengal’in emniyeti ve istikrarı yeniden sağlayın. Yeterince yıkım yaşayan bu insanlar huzuru hak ediyor” sözlerini kulladı.