IŞİD mensuplarının kendisini annesinden ayırdığı günleri hala hatırlayan 28 yaşındaki Abbas Hadir Silo, “O benim annem; değil sekiz yıl onu ölene kadar arayacağım” diyor.
2 bin 717 rehinenin akıbeti bilinmiyor ve aralarında Abbas Hadir'in de bulunduğu Ezidiler, kayıplardan bir haber almak için ümitlerini yitirmeyerek gece gündüz bekleyişteler.
Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Ezidilerin çoğunlukta olduğu Şengal ilçesine düzenlediği ve 3 bin 531'i kadın olmak üzere 6 bin 417 kişinin kaçırılmasıyla sonuçlanan saldırılarının üzerinden sekiz yıl geçti.
IŞİD, 3 Ağustos 2014'te batı Ninova vilayetinin Şengal ilçesine saldırdığında, Abbas ailesi ilçe merkezine yakın Siba Şeyh Hızır yerleşkesinde yaşıyordu.
“IŞİD’in Şengal’e saldırmasıyla halk kaçmaya başladı, babam, kız kardeşlerim ve erkek kardeşlerim bir araca binerek Şengal Dağı'na yöneldiler ama ben ve annem için yer yoktu”
Bu olaylardan sonra Abbas (28) Duhok’un Bacid Kendala Kampında yaşamaya başladı ve kötüleşen güvenlik ve hizmet koşulları nedeniyle evine geri dönmedi.
Abbas, “IŞİD’in Şengal’e saldırmasıyla halk kaçmaya başladı, babam, kız kardeşlerim ve erkek kardeşlerim bir araca binerek Şengal Dağı'na yöneldiler ama ben ve annem için yer yoktu. Biz de yola çıktık. Siba Şeyh Hızır kavşağına geldiğimizde IŞİD militanları tarafından yakalandık” dedi.
Şengal işgalinin ilk gününde IŞİD militanları kadınları erkeklerden ayırdığı için Abbas ve annesini de ayırdı.
IŞİD tarafından idam mangası tarafından idam edilmek üzere sıralanan 55 kişiden biri olan Abbas'ın hayatta kalma hikayesi nefes kesici ve hayatta kalan tek kişidir.
Abbas'a üç kurşun isabet ediliyor, örgüt mensupları “Öldüğünü düşünerek” onu terk ediyor.
Abbas, "Beni annemden ayırdılar, o zamandan beri onu görmedim. Sekiz yıldır dönmesini bekliyoruz. Onu aramadığımız yer kalmadı. Babam biriyle amcalarımın akıbetini araştırmak için Suriye'ye gitmesine rağmen sonuç alamadı” dedi.
Sekiz yıl süren bekleyişin acısı, diğer binlerce Ezidi ailenin hikayesidir ve Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Kaçırılan Ezidileri Kurtarma Ofisi'nin istatistikleri, bin 273'ü kadın olmak üzere 2 bin 717 Ezidi'nin akıbetinin hâlâ değişmediğini gösteriyor.
Kürdistan Bölgesi Yönetimi'ne bağlı kaçırılan Ezidileri kurtarma dosyası sorumlusu Hayri Bozani KirkukNow’a, “Bu yıl dört kişiden az kurtarıldı" dedi.
Hayatta kalanların sayısındaki düşüşün sebebine ilişkin olarak Bozani, “IŞİD savaşı sırasında Ezidi kadın ve kızların alınıp satıldığı özel pazarlar vardı. IŞİD militanları bunları satıyordu ve biz de belirli kişiler üzerinden alıyoruz. Yüzlerce kişiyi kurtardık ama IŞİD savaşının sona ermesinden sonra bu tür pazarlar artık yok” diyor.
Bozani, “İkinci neden, Suriye'de Al-Hol kampında ikamet eden Ezidi kadın ve kızların bir kısmının IŞİD militanları tarafından maruz bırakıldıkları yıldırma nedeniyle kimliklerini açıklamaya cesaret edememeleridir" ve üçüncü nedene ilişkin olarak, Bozani, "Kaçırılanların bir kısmı vilayetlere dağıtıldı" diyerek, “Irak'ın farklı ilçe ve bölgelerine de bulunup iade edilmesi sürekli takip gerektiriyor” dedi.
“Yaşıyor muydu yoksa onu öldürüp cesedini mi attılar bilmiyorum ama yaşadığım sürece umutsuzluğa kapılmayacağım”
2014 yılında Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Duhok vilayetinde kaçırılan Ezidilerin işleriyle ilgili uzmanlaşmış bir müdürlük kurdu.
Bozani, "Hükümet bize destek vermeye devam ediyor ve biz de bizi takip etmeye devam ediyoruz”diyor.
Ezidilerin Medya ve İlişkilerden Sorumlu Emir Yardımcısı Cevher Ali Bey de KirkukNow’, “Henüz bulunamayanların bir kısmı hayatta değil, bir kısmı da Suriye'deki Hol kampında yaşıyor. Bunlar insanlar kimliklerini ifşa etmekten korkuyorlar, bu yüzden onları kurtarmak çok zor” sözlerini kullandı.
Hâlâ annesinin dönmesini bekleyen Abbas Hadr, onu bulma ümidinden vazgeçmediklerini belirterek, “Anne kaybetmenin acısı kadar acı yoktur… Sekiz yıldır bekliyorum, bilmiyorum. Yaşıyor mu yoksa onu öldürüp cesedini mi attılar bilmiyorum ama o yaşadığın sürece umutsuzluğa kapılmayacağım” dedi.