Duhok'taki kamplarda ikamet eden iç göçmenler, acil müdahalelerde kamplarda sağlık merkezi veya doğumhane açılmasını talep etti.
KirkukNow muhabirinin yaptığı saha takibine göre, Duhok sınırı içindeki 15 kamptan bir tanesinde kadın doğum bölümü bulunuyor.
KirkukNow’a konuşan Kebertu Kampında yaşayan Semira Bedel (38), “Doğumevinin açılması bizim için gerekli bir ihtiyaç çünkü doğumda ve herhangi bir acil durumda kadınlarını şehir hastanelerine götürecek arabası olmayan ya da özel hastanelerde doğum masraflarını karşılayamayan yüzlerce yoksul aile var” dedi.
“kampta yaşayan tüm kadınların talebi üzerine doğumevinin açılabileceğini” söyleyen üç çocuk annesi Semira Bedel, sekiz yıldır kampta yaşıyor ve kamplarda hastane veya doğumevi olmadığı için Duhok merkezindeki hastanelerde çocuklarını doğurduğunu dile getirdi.
Duhok'un merkezine araçla yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Kebertu kampı, daha önce bir doğumhaneyi içeriyordu, ancak bir yıldan fazla bir süre önce, Kebertu 1 ve Kebertu 2 kamplarında yaklaşık 5 bin ailenin yaşadığı bir zamanda kapatıldı.
KirkukNow tarafından elde edilen resmi istatistiklere göre 23 bin 600’den fazla kişi bulunuyor.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Duhok Göç ve Yerinden Edilme ve Kriz Müdahale Departmanı Direktörü Deyan Cefar, doğumevinin olmamasının, şehirden uzaktaki Kebertu 1 ve Kebertu 2 kampları gibi bazı kamplarda sorun olduğunu kabul etti.
Edinilen bilgiye göre, 12 bin 603 kişiden oluşan 2 bin 433 aileyi barındıran Rewanka kampında (Qadiya) bir doğum bölümü bulunuyor.
KirkukNow’a konuşan Deyan Cafar, “Tüm kamplarda, bazılarında doğumhane bulunan ancak bazı kuruluşların kendilerine sağladığı desteğin azalması nedeniyle kapatılan sağlık merkezleri var" dedi.
Geçtiğimiz aylarda, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları da dahil olmak üzere bazı insani yardım kuruluşları, kamplarda yaşayan yerinden edilmiş insanlara yaptıkları yardımı durdurdu.
Hanke Kampı Direktörü Alo Kejal, “Kampımızda başlangıçtan itibaren bir doğum bölümü yok, sadece saat 14.00’a kadar hizmet veren bir sağlık merkezi var. Bu hizmetler arasında acil vakalar için ambulans da var ve en yakın hastaneye ulaşmak için de en az 20 dakika sürüyor” dedi.
Hanke Kampı 14 binden fazla göçmene (yaklaşık 3 bin aile) ev sahipliği yaparken, yaklaşık 10 bin göçmen kampın dışında ikamet ediyor, ancak ne kampta ne de Hanke yerleşkesinde doğumevi yok.
Kamp müdürü Kejal, “Bizden defalarca doğumhaneyi açmamızı istediler, taleplerini ilgili kurum ve makamlara ilettik, ancak yakında açılacağını ve görünürde bir şey olmadığını söylemekle yetiniyorlar” sözlerini kullandı.
KirkukNow yerinden edilmiş ailelerin yeni doğum sayılarına ilişkin istatistik elde edemedi.
“Her kampta doğumevi açamayız çünkü bunun için maddi destek ve sağlık personelin atanması gerekiyor”
Diğer bazı kamplarda, örneğin Duhok'ta Zaho yönetimi sınırları içinde bulunan ve doğum bölümü olmayan altı kampta, hamile kadınları ve diğer acil vakaları taşımak için ambulanslar tahsis edildi.
Zaho Genel Hastanesi Basın Sorumlusu Amir Ali KirkukNow, “Kamplarda doğum servisi yok, ancak ambulanslar günde 24 saat hastaları ve doğum vakalarını şehirdeki hastanelere nakletmek için oradalar” dedi.
Duhok’ta 325 bin yerinden edilmiş kişi yaşıyor, bunların 135 bini 15 kampta dağıtılıyor ve diğer 189 bini kampların dışında yaşıyor.
Duhok Sağlık Genel Müdürü Afrasiab Musa Yunus, KirkukNow’a yaptığı açıklamada, “Her kampta bir doğumevi açamayız, çünkü bunun için finansal destek sağlanması ve sağlık kadrolarının tahsis edilmesi gerekiyor ve bu konu Irak hükümeti olmadıkça bizim kapasitemizi aşıyor” dedi.
Afrasiab Musa Yunus, kentin sağlık sektöründe "büyük yığılma" olduğunu, hastaneleri ve sağlık merkezlerini ziyaret edenlerin yüzde 40'ının yerinden edilmiş ve mülteci olduğunu açıkladı.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin istatistiklerine göre, bölgedeki toplam yerinden edilmiş kişi ve mülteci sayısı 960 bin kişiyi aşıyor. Bu sayıya hizmet sağlamak için gereken bütçe günde iki milyon dolara ulaşıyor.
Duhok Göç, Göçmenler ve Kriz Müdahale Dairesi Müdürü, kamplardaki sağlık sektörü sorunları hakkında ilgili makamlar ve insani yardım kuruluşlarıyla görüştüklerini ve bunlara yönelik çaba sarf edildiğini söylüyor.
Irak hükümeti, Ninova hariç diğer tüm illerdeki göçmen kamplarını kapatarak, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile anlaşmalı olarak sürdürülen Kürdistan Bölgesi kampları dışında, kendi içlerinde ikamet edenlerin menşe bölgelerine iade etti. Göçmenler ise güvenlik eksikliği ve temel hizmetlerden yoksunluk bahanesiyle evlerine dönmeyi reddediyor.