Süleymaniye “Özerk bölge” hayalini hayata geçirecek mi?

-Büyük Cami meydanı Süleymaniye şehir merkezi

KirkukNow

Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bir dönem merkezi olan Süleymaniye Meydanı’nda 6 Eylül’de yükselen bir seste, “Vatandaşlara refah ve huzurlu bir yaşam sağlamak için Süleymaniye’nin öz yönetim statüsüne kavuşturulmasını talep ediyoruz” denildi.

Özerk yönetim talebi, her hangi bir parti ve hükümetten destek vermezken, şehir halkının desteği beklendi. Ancak bu beklentinin de amaca yönelik sonuçlanmama olasılığı oldukça yüksektir.

Talepte bulunan grup üyelerinin çoğu gençlerden oluşuyor. Bu taleplerine destek toplamak için Süleymaniye merkezin yanı sıra ilçe ve köylerinde de vatandaşlara anlatılıyor, sosyal medyada aktif olarak bu taleplerini dillendiriyorlar.

Merkezi sistem yıllardır Kürdistan'da uygulanıyor ve vatandaşları elektrik, su gibi temel haklardan ve hizmetlerden mahrum bırakıyor

KirkukNow’a konuşan Süleymaniye Dönüşüm Komisyonu'nun genç üyesi Beyar Ömer, “Süleymaniye şehri her yönden ihmal edildi, dünyanın birçok ülkesinde federal sistem uygulanıyor, ancak maalesef merkezi sistem Kürdistan’da, yıllardır faaliyet göstermesine rağmen vatandaşların elektrik ve su gibi en temel hak ve hizmetlerden mahrum bıraktığını görüyoruz” dedi.

Projenin uygulama aşamaları, 2008 yılı 13 sayılı Irak Parlamento Kanunu ve Irak Anayasası’nın 19’uncu maddesine göre yürütülmektedir. Bunun, bir sonraki aşamada referandum yapmadan ve ili öz yönetime dönüştürmeyi de halka sorması gerekiyor.

Beyar Omer, komisyonun projeyi tanıtma aşamasında olduğunu belirterek, “Önümüzdeki iki hafta içinde Süleymaniye seçmeninin yüzde 2'sini oluşturan 30 bin imza toplayacağız ve referanduma kaynak ayırması için Irak Seçim Komisyonu'na yönlendireceğiz” diye konuştu.

Projeye göre, Süleymaniye Valiliği yasal prosedürlere uygun kalıcı bir anayasa hazırlayana kadar, bölgedeki kurumlar, il genel meclisi, idare ve genel müdürler görevlerini yerine getirmeye devam edecek.

Süleymaniye bölgesinin kendine ait bayrağı ve marşı olacağı, bunun kanunla düzenleneceği de belirtildi. Kürtçe bölgenin resmi dili olup, her aile, çocuklarını eğitim prosedürlerine göre farklı dil ve lehçelerde yetiştirme ve öğretme hakkına sahip olacaktır.

Süleymaniye'nin avantaj ve dezavantajları

Petrol, doğalgaz, tarım, hayvancılık ve turizm açısından zengin olmasına rağmen Süleymaniye, tüm bu alanlara yatırım yapılması için gereken olanaklara sahip değildir.

Petrol uzmanlarına göre, Süleymaniye’de petrol rezervlerinin; 27 petrol biriminde 35 milyar varili aştığını, ancak buna rağmen yapılan yatırımın en düşük seviyelerde olduğunu gösteriyor. Kürdistan Bölgesi günde 450 ila 500 bin varil petrol ihraç ediyor, bunun 40 ila 50 bini Süleymaniye'de üretiliyor.

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar Bakanlığı istatistiklerine göre, bölgedeki doğal gaz hacminin yaklaşık 5, trilyon metreküp olarak tahmin ediliyor, doğalgazın yaklaşık yüzde 70 ila yüzde 80'inin Süleymaniye sınırı içinde çıkarılıyor. Ancak doğalgaz ithalat geliri kentin kasasına girmiyor, bölgede elektrik enerjisi üretmek için ücretsiz olarak kullanılıyor, geri kalanı Dana Gas tarafından işletiliyor.

Irak Parlamentosu Süleymaniye Parlamenteri Ğalib Muhammed, Süleymaniye'deki petrol kuyularının birçoğunun çalışmadığını söyleyerek, kentte petrol üretimi günde 40 ila 50 bin varil arasında olduğunu dile getirdi.

Kentteki doğalgaza ilişkin olarak Muhammed, “Çıkarılan doğalgaz bölgede elektrik enerjisi üretmek amacıyla kullanılıyor. Doğalgaz ihraç edilirse ​​maaş ödeniyor. Süleymaniye'deki tarım sektörü iyi durumda ve iki baraj var”dedi.

bayar

Süleymaniye ayrıca, 110 dönüm meyve bahçesi, bir milyon 660 bin hayvancılık, 800 kümes hayvanı tarlası, balık havuzları için ayrılmış iki bin dönüm ve iki büyük baraj, Dokan Barajı ve Derbendixan Barajı'nın yanı sıra 2 milyon 800 bin dönüm tarım arazisine sahip.

Süleymaniye Tarım Dairesi Müdürü Şalav Muhammed KirkükNow'a, “Mahsul sezonunda, Süleymaniye ihtiyaçtan fazlasını üretiyor, ancak diğer zamanlarda tarım ürünleri ithal etmek zorunda kalıyoruz. Buğday yerelde üretebiliriz. Süt ve et ürünleri ithal edilirken, ihtiyacın karşılanmasında yeterli. Yerli üretim de pazar ihtiyacını yüzde 55'ini karşılıyor” ifadeni kullandı.

Irak'taki sanayinin yüzde 30'unu oluşturan Süleymaniye'de bine yakın fabrika var. İran ile aralarında resmi ve gayri resmi sınır kapıları bulunuyor.

Ekonomi Uzmanı Muhammed Hüseyin, Süleymaniye bölgesinin ekonomik açıdan kâr ve zararlarının reformlara ve yolsuzluğun azaltılmasına dayalı olarak belirlenebileceği görüşündedir.

Muhammed Hüseyin, "Süleymaniye'nin şu anda yaşadığı temel sorunlar yolsuzluktur. Yönetim yolsuzluk yapan bir grubun kontrolündedir. Şimdi veya adem-i merkezyetçilikte radikal reformlar yapılamaması halinde bunlar devam edecektir” diyerek, yolsuzluğa karşı tepkisini dile getirdi.

Siyasi çatışmaların yoğunlaşması muhtemeldir

Muhammed Hüseyin, Süleymaniye'nin küçük bir pazara sahip olduğunu ve bağımsız bir bölge haline gelse bile durumun değişmeyeceğini vurgulayarak, “Süleymaniye hiçbir şekilde kendi kendine yetme durumuna erişemeyecek. Siyasi çatışmalar artacak ve bu durumda bağımsız bir bölge olması halinde sermaye istikrarsız olacaktır ve dışa yönelecektir” dedi.

Beyar Omar, Süleymaniye'nin özerk yönetime girmesi halinde mevcut durumundan daha iyi bir duruma geleceği konusunda ısrar ederek, "Kürdistan Bölgesi petrol ihraç etmeye başlamadan önce Irak hükümeti, illerin kalkınması için ayrılan bütçenin yanı sıra bölgeye bütçeyi gönderiyordu” diye konuştu.

Omar ve arkadaşları, projelerinin başarılı olması halinde mali krizin üstesinden gelmesi, kentin kalkınması için bütçenin Bağdat tarafından karşılanmasını bekliyor.

logo. sleman

Süleymaniye’nin Bölgeye Dönüşüm Otoritesi'nin logosu

 

Beyar Ömer, tarım, sanayi ve turizm sektörlerini canlandırabileceklerini vurgulayarak, "Rekor bir sürede Irak ve Ortadoğu'nun en zengin bölgelerinden biri olabiliriz" dedi.

Bölgeselleşmeyi destekleyen Muhammed ise, "Süleymaniye'nin bölgeselleşme için gerekli tüm olanaklara sahip, ancak iyi bir yönetime ihtiyacı var" dedi.

Süleymaniye kendi başına idare edemez

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Değişim Hareketi (Goran) 2016 yılında, oluşturduğu ortak komite tarafından Süleymaniye’nin özerk bir bölgeye dönüştürülmesine ilişkin hazırlanan rapor, Değişim Hareketi'nin kurucusu Newşirvan Mustafa'nın rüyasında değişmesine neden oldu. Raporda, talebin, “Irak Anayasası ile uyuşmadığı ve Süleymaniye’nin kendi başına kendini idare edemeyeceğine”yer verildi.

Raporda, 2016 yılında Celal Talabani ile Newşirvan Mustafa arasında imzalanan “Debaşan” anlaşmasında kentin hukuki ve anayasal yönleri, doğal ve ekonomik kaynakları açıklığa kavuşturuldu.

Adem-i merkezyetçiliği (devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş) destekleyen önemli siyasetçilerden biri olan Newşirvan Mustafa, Değişim Hareketi'nin kurulduğu 2009 yılında, partisine ait medya kanalında verdiği röportajda, Süleymaniye'nin özerk bölgeye dönüştürme arzusunu gizlemeyerek, "Şüphesiz bunu prensipte destekliyorum" dedi.

Ancak Ortak Komite'den bir üye KirkukNow’a, raporun Newşirvan Mustafa'nın "Amacından geri çekilmesine" neden olduğunu söyledi.

2005 yılında Irak Anayasası’nın hazırlandığı dönemde, KYB Genel Sekreter Yardımcısı olan Newşirvan Mustafa, tüm illerin bölgeselleşme sürecini kolaylaştıran birkaç anayasal maddenin yerleştirilmesinde önemli bir rol oynadı.

“Süleymaniye'nin maaş ve giderlerini güvence altına almak için ayda 500 milyar dinara ihtiyacı var, ancak aylık gelirleri 80 milyar dinarı geçmiyor" hazırlanan raporda yer alan bu bölüm, Goran yetkilileri tarafından KirkukNow’a doğrulandı.

“Özerklik” adem-i merkeziyetçilik kaderini karşılayacak mı?

Yeni gruptan önce, hem Goran hem de KYB - Süleymaniye'deki nüfuzlu kişiler - Kürdistan Bölgesi’ndeki güçlerin çoğunda hakim olan KDP karşısında adem-i merkeziyet kartını sıklıkla kullandı.

Süleymaniye merkezli "KYB ile Goran’ın" KDP ile arasındaki ilişkiler ne zaman gerilse, Süleymaniye’de adem-i merkeziyetçilik konusu partiler, il meclisi ve parlamento düzeyinde gündeme geldi. Söz konusu tartışmaların içinde Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih’de çekildi.

Salih bu konuyu, Süleymaniye Valisi ile geçtiğimiz mayıs ayında Hawari Şar Park'ında yaptığı yürüyüş yaptı.

Temmuz ayında çoğunluğu KYB ve Goran’dan oluşan Süleymaniye İl Meclisi “adem-i merkeziyet projesini” hazırladı ve konuyla ilgili bir dizi toplantı düzenledi.

118842576_2764555370468020_9030817297787229276_o

Süleymaniye -6 Eylül 2020 – Basın toplantısında Süleymaniye’nin özerk bir bölgeye dönüşmesini talep edildi

 

Siyasi düzeyde, KYB ve Goran bu yılın başında yaptıkları toplantıda adem-i merkeziyet konusunun da gündemlerine alınacağı ve periyodik toplantılar yapma kararı aldı.

Edinilen bilgiye göre, Goran aylardır toplantıları yapmak için KYB’den yanıt bekliyor, ancak KYB bunu görmezden geliyor.

Süleymaniye’nin bölgeselleştirme projesi, Süleymaniye'deki ana siyasi partiler arasındaki süregelen güven eksikliği ve farklılıklarla aynı zamana denk düştü. 2014'te yapılan yerel seçimlerin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen, Süleymaniye'deki yerel yönetim hala tamamlanmadı.

Partilerin, Süleymaniye’nin bölgeselleşme projesine destek vermemesine de Beyar Ömer, “Partilerin bizi desteklemediği doğru, ancak taraftarlarımız ve partilerin seçmenleri yanımızda ve proje parti liderlerinin çıkarına değil” dedi.

Anayasal engeller

Irak Anayasası, 117. Maddede belirtilen Kürdistan Bölgesi gibi onaylanmış bölgelerden olmak üzere iki tür bölgeden bahsetmekte ve aynı maddenin ikinci paragrafında ise, 118, 119, 120 ve 121. maddelerde de gelecekte kurulacak yeni bölgelere atıfta bulunulmaktadır.

2008 yılı (13) sayılı “Bölgelerin Oluşumuna İlişkin Yürütme Usulleri Kanunu” öncelikle vilayet, seçmeninin yüzde 2'sinin bu konuda imza toplaması gerektiğine işaret etmektedir.

Sonraki aşamada ise, Yüksek Seçim Komisyonu seçmenlerin yüzde 10'unun oy vermesi için sandık kurulması kararı alıyor. Oylamada, özerk bölgenin kurulması talebi çıkması halinde komisyon referandumu hayata geçirmek için fon ayırmasını gerekiyor.

Akabinde ise, il meclisi kalıcı anayasa taslağını hazırlamak ve bölge için bir hükümet ve parlamento oluşturmak için geçici bir komite oluşturuyor.

sara-1

Fotoğraf: Süleymaniye şehir merkezi

 

Diğer yollardan biri de, il konseyi üyelerinin üçte ikisinin bölge oluşturmasını talep etmesidir. Komisyon bu durumda da tüm referandum prosedürlerini organize edererek, referanduma gitmeyi sağlar.

Bölge oluşturma prosedürleri Komisyon ve Bakanlar Konseyi arasında yapılıyor ve Parlamento'nun onayına gerek yoktur.

KirkukNow’a konuşan Anayasa Hukuku uzmanı Latif Şeyh Mustafa, Kürdistan Bölgesi valiliklerinin bağımsız bölgelere dönüştürülmesinde anayasal engellerin bulunduğunu vurguladı.

"2012 yılında Goran’ın zirveye çıktığı dönemde, vilayetin bölgeselleşmesi meselesi Newşirvan Mustafa tarafından tartışıldı. O dönemde fikrimi belirterek, ‘Kürdistan Bölgesi Anayasası’nın 117. maddesine göre, bir bölge tanındı ve Kürdistan bölgesi valilikleri bir bölge içinde örgütlendi, anayasada gelen maddeler bu valilikleri değil, Irak'taki diğer 15 vilayeti kapsıyor.”

Latif Mustafa bir hukukçu olarak konuya baktığını vurgulayarak, “Süleymaniye bölgeye dönüştürülürse anayasa değiştirilmelidir, aksi takdirde konu anayasal kısıtlamalarla karşılaşacaktır” dedi.

Beyar Omar, “Anayasal engellere ve projeye yönelik güçlü siyasi destek olmamasına rağmen, yüzde 100 başarılı olacağımıza söz veremiyoruz, ancak pes etmeyeceğimize söz veriyoruz" sözlerini kullandı.

Kerkük ve Basra da bölgeselleşme arıyor

Süleymaniye'nin yanı sıra, zaman zaman Basra ve Kerkük'te bağımsız bölgelere dönüştürülmesini talep eden sesler yükseliyor. Nisan 2019'da Basra İl Meclisi, Irak petrolünün yüzde 80'inin üretildiği vilayetin özerk bölge olması için oy kullandı.

2015 yılında Arap ve Türkmenler de, Kerkük'ün bağımsız bir bölgeye dönüştürülmesini talep etti ve şu anda bir dizi Kürt aktivist bu proje üzerinde çalışıyor.

KirkukNow’a konuşan aktivist Hiwa Hesan, “Bölgeselleşme projesini yakında duyuruyoruz. Kerkük’ün ekonomik altyapısı; Irak'ın, bölgenin ve dünyanın dikkatini çekiyor. Vatandaşlar yönetirse, dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olacak” dedi.

Latif Mustafa Kerkük konusunda, “Bu konuda 140. madde de engelleri var. 11. madde, bu alanların kaderinin belirlenmesi için 140. Maddenin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bir diğer anlamda anayasal kısıtlamalar var” diye konuştu.

Ğalib Muhammed’de başka bir engelden bahsederek, “Irak, başka yerde bölge oluşturamaz ve Basra'yı bölge olarak kabul etmiyor, kabul etmeye de hazır değil” ifadelerini kullandı.

  • FB
  • Instagram
  • Twitter
  • YT