Diyala’nın Hanekin ilçesinde eylül ayında, gazeteciler ve sivil aktivistlere yönelik “yıldırma, susturma, bilgiye erişimin engellenmesinin” başta olmak üzere birçok hak ihlaline tanıklık eden zorlu bir ay oldu. Bu süreçte ayrıca halkın haber alma özgürlüğü de kısıtlandı.
Eylül ayı içerisinde, Hanekin'deki basın mensupları ve aktivistlere karşı, makale yazdıkları, medya
urumlarında ve sosyal ağlarda görüşlerini ifade ettikleri için 4 adli şikayet kaydedildi.
Eğitimci hakları savunucusu Karzan Cabbar, Facebook hesabında Öğretmenler Sendikası’nın Koronavirüs tedbirleri kapmasında bu yıl üç gün mesai yapılması önerisini paylaşmasından dolayı hakkında dava açıldı.
Polise şikayet edildiğime çok şaşırdım
Karzan Cabbar, “Bazıları yorumlarda öğretmenler sendikasını eleştirdi, ancak öğretmenler sendikasının önerisi hakkında yaptığım paylaşımda polisin kapıma gelmesine çok şaşırdım. Yasaya aykırı bir şey yapmadım, tek yaptığım yeni öğretim yılına ilişkin öneriyi yayınlamaktı” dedi.
Şikayet üzerine ifadesi alınan Karzan Cabbar, sevk edildiği mahkemede hakkında verilecek nihai kararı bekliyor.
Kürdistan Gazeteciler Sendikası Hanekin Sorumlusu Emal Bacelan, KirkukNow’a şunları söyledi:
“Takip ettiğimiz bu davalara ek olarak, hükümet daireleri ve kurumları onlarla işbirliği yapmadığı için Hanekin'deki gazeteciler bilgi edinmede zorluk çekiyor. Bu bizim için büyük bir sorundur. Bazı kurumların, gazeteciye ve basına dair bakış açıları ne yazık ki gerekli farkındalık düzeyde değil.”
Gazetecinin görevini yerine getirmesinde gerekli duyarlılık gösterilmiyor
Ekim ayı başlarında Kürdistan Gazeteciler Sendikası'nın Hanekin şubesi, gazeteciler ve aktivistler aleyhine yapılan şikayetleri kaydetme davalarının artışıyla ilgili yayınladığı raporda, gazetecilerin polis ve mahkemelere götürme şeklini eleştirerek, “Gazetecinin Irak yasalarına dayalı bir tüzel kişiliği var, bu yüzden yasaya uygun şekilde davranılmalıdır” denildi.
Kürdistan Bölgesi Basın Çalışma Yasası'na dayanarak gazetecilere karşı herhangi bir davranışta bulunmadan önce Kürdistan Gazeteciler Sendikası’nın bilgilendirilmesi gerekiyor.
Gazeteciler aleyhine açılan davaların artmasının nedeni belli değil, ancak bu davalara katılan savunma avukatı Adnan Rahman, davaların asıl amacının “gazetecileri ve aktivistleri sindirerek onları susturmak" olduğuna inanıyor.
Gazeteciler ve aktivistler aleyhine bu yılın başından beri dördü eylül ayında olmak üzere toplam 6 dava açıldı. Bu davaların tümü Irak Ceza Kanunu'nun 433 ve 435. Maddeleri gereğince, sendika ve hükümet daireleri tarafından açıldı.
İki madde, telefon görüşme kayıtları veya medya kuruluşları aracılığıyla iftira ve hakaret içeren söylemlerde suç ispat edilirse, hapis veya para cezasına çarptırılabiliyor.
Adnan Rahman, “Her birey kendisine zarar veren başka bir şahısa dava açma hakkına sahiptir, ancak son kararı mahkeme verir. Sanığın suçlu mu masum mu olduğuna mahkeme karar verir. Haklarında şikayette bulunanlar mahkeme sonunda da kefaletle serbest bırakılır” dedi.
Ancak Adnan Rahman, bu şikayetlerin “amacının karşı tarafı hedef almayan herhangi bir konu veya eleştirinin yayınlanmasını engellemek olduğuna, bir diğer anlamda susturmaya yönelik bir çabanın olduğu” görüşündedir.
Sadece eylül ayında 4 davanın yaşanmasının iyi bir mesaj olmadığını belirten Abbas Erkewazi, ilk kez Hanekin bölgesinde gazeteciler ve sivil aktivistler aleyhine bu sayıda dava kaydedildiğini kaydetti.
Erkewazi, “Davalardaki artıştan korkuyorum. Bu basit değil, daha çok Hanekin'de ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak görüyorum” diye konuştu.
Bölge mahkemesi bazı gazeteci ve aktivistler hakkında tutuklama emri çıkardı. Ancak Irak Yüksek Yargı Konseyi 11 Ağustos'ta mahkemelere gönderdiği tebligatta, gazeteciler aleyhine tutuklama emri çıkartılma sürecinin hızlandırılmamasını, gözaltı ve tutuklama muhatap şahsın önceden bilgilendirilmesi gerektiğine yer verildi.
Kişisel ilişkiler aracılığıyla davaları uzlaşıyla sonuçlandırmaya çalışıyoruz
Hanekin Kaymakamlığı Basın Sorumlusu Yusuf İbrahim, davaların artmasından duyduğu endişeyi dile getirerek, mahkeme ve kaymakamlığın konu hakkında görüştüğünü belirterek, “Öncelikle kişisel ilişkiler yoluyla davaların uzlaşarak, kapatmaya çalışıyoruz. Ardından gazetecilerin daha kolay bilgi edinmesi için kolaylık sağlanmasına dair talimat vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Hanekin Kaymakamlığı, ilçedeki resmi kurumların talimat ve kontroller doğrultusunda gazetecilerin bilgiye erişim sürecini kolaylaştırmaya çağırdı.
Yusuf İbrahim son olarak, “Gazetecilerden görevlerini yasal olarak yerine getirmelerini ve bu davaların tekrarlanmasını önlemek için Gazeteciler Sendikası ile koordinasyon içinde olmalarını istiyorum” dedi.