Gözyaşları içinde katledilen çocuklarının ve torunlarının resimlerine bakarken, ellerini yukarı kaldırarak, Allah’a haykırıyor, "Allah’ım, bunu hak etmek için ne yaptık?.”
IŞİD'in Ezidi toplumuna yönelik soykırımından 6 yıl sonra Ezidiler arasında tanınan Şemê Anne, kayıp çocuklarını ve torunlarını görme umuduyla dua etmeyi sürdürüyor.
Bana bir tek resimleri kaldı
“Gözlerimde yaş kalmadı, kalbim kırıldı; bana onların resimlerinde başka bir şey kalmadı” diyen Şemê Anne, Ezidiler arasında "Şemê Ana" ve "Şehitlerin Annesi" olarak adlandırılıyor.
65 yaşında Şemê Dêro Hasan, 6 oğlundan 5’i, eşleri ve çocukları ile birlikte 2014 yılında IŞİD mensupları tarafından öldürüldü veya akıbetleri hala bilinmiyor.
Soykırımın üzerinden altı yıl geçmesine rağmen, Şemê Ana’nın yaraları hala yeni, kaybettiği aile fertlerinden gözyaşlarına boğularak, söz ediyor.
Zaho'daki Çem Mişko Kampı'nda bir çadırda otururken dua ediyor ve Ezidilerin kaderinden veryansın ediyor.
KirkukNow’a konuşan Şemê, “Ağustos 2014'ten önce birlikte güzel bir hayatımız vardı. Sahip olduklarımızdan memnunduk. Tüm evlatlarım yanımdaydı”diye konuştu.
Üçü kız 9 çocuk annesi olan Şemê'nin, torunlarıyla birlikte 64 kişilik geniş bir aileye sahipti. Kocası 1980'lerde İran-Irak savaşında öldürüldüğü için çocuklarını tek başına büyüttü.
Şemê Anne, “Çocuklarıma hem anne, hem babaydım. Basit bir hayatımız vardı; kader bunun devam etmesine izin vermedi” ifadelerini kullandı.
3 Ağustos 2014 sabahı saat 08: 00'de Şemê ve ailesi, IŞİD mensuplarının Şengal’in Gıruzer nahiyesine saldırdığını duyduğunda evde ailesiyle kahvaltı yapıyordu. IŞİD’lilerden kaçmak için Şengal Dağı'na gitmek için çok kısa bir süreleri vardı.
Ailemden 32 kişi IŞİD tarafından yakalandı
Şemê Anne, “Ailemin 65 üyesinden sadece 33'ümüz Şengal Dağı'na ulaştık. Aralarında beş oğlumun da olduğu 32 kişi IŞİD tarafından yakalandı” diyerek, ailesinden geri kalanlarında kurtarılacağını düşünüyordu, ancak bacağından yaralı bir oğlu dışında Şengal Dağı’na ulaşan olmadı.
Şemê Anne’nin duyduğuna göre, IŞİD’in oğullarının dinlerini değiştirerek İslam’a geçmeleri için baskı yaptığı ancak oğullarının din değiştirmeyi reddetti. Büyük oğlu Berces, IŞİD’lilere, “Ezidi doğdum ve dinimi de değiştirmiyorum” dediği belirtildi.
Şamê'nin yakalanan beş oğlu, iki torunu ile birlikte IŞİD mensupları tarafından vurularak öldürüldü. Öldürülen torunlarından biri Musul Tıp Fakültesi’nde diğeri ise biyoloji bölümünde öğrenciydi.
Kaçırılan diğer aile bireyleri eşleri ve çocuklarıyla, Ninova vilayetinin batısındaki Beac’e götürülüyor. Cilan adlı torunları burada IŞİD’li bir emirle zorla evlendirmeye çalışıyor. Ancak Cilan bunu kabul etmeyerek, bileklerini keserek intihar ediyor.
Cilan'ın intiharı, Ezidi toplumunda hızla yayılan bir hikaye haline geldi.
Şemê Anne bir sonra arka arkaya çocuklarından yıkıcı haberler alıyor.
"Oğlum Ahmed, yeğenleri ile iletişim kurmanın bir yolunu bulur, ancak bir IŞİD militanı telefonu alır ve hepsini öldüreceğini söyler" diyen Şemê Annes, ailesinin 32 üyesinin hepsinin öldürüldüğünü duyduğunda, intihar etmek için Şengal Dağı'ndaki bir uçurumun kenarına gider, ancak torunlarından biri ona bunu yapmaması için yalvarır ve intihar etmekten vazgeçer.
Ölümün beni rahatlatmayacağını biliyordum
"Fikrimi değiştirdim çünkü ölümün bile beni rahatlatmayacağını biliyordum. Bazı çocuklarım ve torunlarım hala yaşıyor" ifadelerini kullanan Şemê, o zamandan beri pes etmedi ve kayıp Ezidilerle ilgili tüm etkinlik ve anmalara katıldı.
Resmi rakamlara göre kaçırılan 6 bin 417 Ezidi’nin 2 binden fazlası hala kayıp.
Şemme Anne’nin 32 yakının kaderi bilinmiyor. Tek istediği ise cesetlerinin nerede olduğunu bilmek istiyor. “Torunumdan altı tanesi şu anda benimle; onlar benim için bir teselli kaynağı. Geri kalanlar Avustralya ve Avrupa ülkelerine göç etti” diyor.
Şemme Anne’nin öldürülen çocuklarının ve torunlarının fotoğraflarının önünde ağıt yaktığı video
“Ailemin çoğunun öldürüldüğü topraklara bir kez daha nasıl bakabilirim? Sevdiklerime kurşun sıkılan yere nasıl geri dönebilirim?” diye soran Şemê Anne, hiçbir şeyden emin değil. Geçmişleri onlarla dolu olduğu için, başka zulümleri yaşamayacaklarından emin değil.