Irak Parlamentosu dini azınlıkların temsilcileri, parlamento oturumundan sonra büyük bir güler yüzlülükle basın merkezinin salonuna girerek, Federal Mahkemenin yasa tasarısının onaylanmaması karşısında "zafer" ilan ettiler.
Parlamentodaki azınlık temsilcileri, "azınlıklar üzerinde dini hegemonya" olarak gördükleri Federal Mahkemenin "İslam ilkelerine aykırı" yasaları veto etme hakkına sahip olacak “İslam hukuku uzmanlarına” ihtiyaç duyulmasına tepki gösterdi.
Parlamentoya sunulan Federal Mahkeme tasarısının kabul edilmesi için üçte ikilik çoğunluk toplanması gerekiyordu.
18 Mart 2021 Perşembe akşamı 205 milletvekilinin katılımıyla Parlamento Hukuk Komitesi tarafından sunulan, 2005 yılından bu yana yürürlükte olan Federal Yüksek Mahkeme yasasında değişikliği öngörüyor.
Parlamentoda düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Parlamento Azınlık Temsilcisi Yunadım Yusuf Kena, azınlık grup temsilcilerinin bu oylamadan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sabie Mendailer, Ezidiler ve Hristiyan bileşenlerinin temsilcilerinin önceki üç oturumu boykot etikler, çünkü tasarıda yer alan bazı maddeler birlikte yaşam kültürünü ciddi bir şekilde etkileyecekti”dedi.
Kena, “kanun değişikliğini isteyen sivil güçler, sivil toplum örgütleri, federasyonlar ve sendikaların dayanışmasına övgüde bulunarak, azınlıklarla dayanışma içinde olan ve oturumları boykot ederek gerekli sayıya ulaştırmayan” parlamento üyelerine teşekkür etti.
Yunadım Yusuf Kena’ya göre, tasarıya Federal Mahkemedeki bileşenlerin dengesini sağlamak için bir madde eklendi.
Kena, bu değişikliğin tüm mevzuatın Federal Mahkemeyi oluşturduğunu ve seçimlerin zamanında yapıldığını belirterek, erken seçim yapmanın önündeki engelin Federal Mahkeme yasalarının olduğunu söyledi.
Bağdat, 19 Mart, azınlık temsilcileri için basın toplantısı
“Günlerce süren tartışmalar, toplantılar ve oturumları boykot etmemizin ardından, çoğunluğu bozma girişimimiz, bu gün yasa olarak onaylandı. Ayrıca bileşenlerin tüm temsilini içeren bir madde eklendi” diyen, parlamenter Reyhan Hena Eyub, “Böylelikle medeni bir devleti korumuş olduk” dedi.
Irak herkes içindir
Hristiyan unsuru temsilcisi Eswan Keldani, “Irak herkes içindir. Sadece bir sivil devleti kabul edebiliriz” diyor ve ekliyor, “İslam hukuku uzmanlarını Federal Mahkemeye eklemeyi reddetmenin O mahkemenin vereceği kararlardan Irak'taki bazı azınlıklara haksızlık olurdu.”
Federal Mahkemenin kararlarının nihai ve bağlayıcı olduğunu ve temyize tabi olmadığını dile getiren Keldani, İslam hukuku uzmanlarının olması, bazı kararlarının gayrimüslim Irak vatandaşı için haksızlık olacağına dikkat çekiyor.
Amacımız sivil bir devlet
Keldani, Irak'ın herkes için olması gerektiği konusunda ısrar ederek, "Biz sivil bir devlet istiyoruz. Hıristiyanlar olarak bu konuda endişelerimizi dile getirdik. Böylelikle tasarının onaylanmamasını başardık çünkü oturumlara katılmadığımız gibi bazı üyeler ve diğer bloklarda üçte iki çoğunluk sağlayamadı.”
Hukukçu Ahmed Abadi, “Din adamlarını ve hukukçuları dışlayarak ve yalnızca hakimlere güvenerek çağdaş devletin korunabileceğine” inanıyor.
Abadi’ye göre, 2005 Irak Anayasası, yargıçların bağımsız olduklarını ve kanun dışında hiçbir yetkiye sahip olmadıklarını onaylayan 88. maddeye göre mahkemeyi yöneten ve kararlarını sadece yargıçların vereceği ve hiçbir yetkinin yargıya müdahale edemeyeceğini vurguluyor.
Bir mezhep ile diğeri arasındaki hüküm ve mevzuat farklılığı nedeniyle üyeleri arasında din adamları ve hukukçuların olması durumunda Federal Mahkemenin ihtilaf konusu haline geleceğine dikkat çeken Abadi, dolayısıyla mahkemenin mezhep çatışması ve hukuki görüşlerin konusu haline gelmeyecek ve bu da birçok kural ve düzenlemenin bozulmasına neden olacaktır.
Irak Ulusal Diyalog Cephesi, Federal Mahkemeye din hukukçularını dâhil etmekteki başarısızlığı Irak'ın medeniyet derinliği için bir zafer ve tüm halkını kucaklayan ve tüm dinlere ve mezheplere saygı duyan bir sivil devleti sağlamlaştırma yolunda bir adım sözü verdi.
Salih Mutlak liderliğindeki Irak Ulusal Diyalog Cephesi, yaptığı açıklamada, “Medeniyetin zaferi, kamuoyunun fikir birliği ve baskısı ve dini devletten ayırma ihtiyacına bağlı tüm sosyal faaliyetler sayesinde böyle bir karar sonuçlandı” dedi.
Açıklamada, bu adımın yasaları hayata geçirme yolunda ilerlemek için bir motivasyon olarak önemi Irak'a uygarlığını ve Irak halkının çoğunluğunun iradesine uygun olarak geri getireceği belirtildi.
Tasarının reddedilmesi, medeniyetin zaferi, dini devletten ayırmanın gerekliliği konusunda ısrar eden kamuoyu ve tüm sosyal aktörlerin fikir birliği ve baskısı sayesinde geldi.
Cephe, herkese “Iraklıların yaşayan bir halk olduğunu ve oldu-bitti dayatma girişimlerine taviz verilmeyeceğini” hatırlatması gerektiğini vurguladı.
Azınlık milletvekilleri, anayasa ve insan hakları ilkelerine aykırı olduğu, dini bir devlet kurduğu ve Irak'ın tüm mezheplerine çoğunluğun dinini dayattığı gerekçesiyle Federal Mahkeme Yasasının çıkarılmasında şeriat hukukçularına "veto" hakkı tanınması çabalarına itiraz ettiler. Tasarının onaylanması diğer dini bileşenlere büyük zarar verecekti.
Temsilci Kena, devletin çağdaş yoldan vazgeçmemesine dikkat çekerek, azınlıkların sayısal olarak göz önüne alınmamasını aksi durumda tamamiyle azınlıkların ortadan kaldırmaya yönelik bir algı doğuracağını kaydetti. Kena, “Tüm azınlar bu ülkenin asli unsurlarıdır” dedi.