Hacı Derviş ve ailesi, Belarus ormanlarında iki ay boyunca şiddetli soğuk ve açlığa zorluklarına katlandıktan sonra, terk ettikleri göçmen kampına geri döndü.
22 Eylül 2021'de Hacı, annesi, karısı ve üçü kız 6 çocuğu ile Avrupa'nın cennetlerine ulaşma umuduyla Duhok’un Şarya kampından Türkiye’ye seyahat etmek için valizlerini topladı.
KirkukNow’a konuşan Haci Derviş (53), “Dört Ezidi aileydik, biz ve aynı kamptan başka bir Şengalli bir aile idik. Bu aile Kebertu kampındaydı ve toplam 30 kişiydik. Hayatın zorlukları bizi kaçmaya ve Şengal’in başına gelen yıkım nedeniyle bizi Türkiye’ye yöneltti” dedi.
Hacı Derviş ve ailesi, 2014 yılındaki IŞİD saldırıları sırasında Şengal’de yerinden edilmiş ve o zamandan beri Duhok'taki Şeriat kampına yerleşmişlerdir.
Türkiye'nin İstanbul ilinde 29 gün kalan bu dört Ezidi aile, Belarus'a gitmek için vize aldıktan sonra 20 Ekim günü geç saatlerde uçağa binerek ertesi gün Belarus'un başkenti Minsk'e geldi.
Derviş, “O şehirde birkaç gün kaldık, sonra ailemiz Belarus sınırına gitmeye karar verdi, iki taksiye bindik ve kişi başı 300 dolar ödedik. Sonunda Polonya sınırına yakın bir köye ulaştık ve oradan üç gün yürüdük ve sınıra ulaşmamız günler aldı” dedi.
Belarus ve Polonya'yı ayıran sınırda geniş bir orman alanı var ve bu ormanlar göçmenlerin sınıra yürüyerek geçmeleri için bir koridor oluşturuyor. Bu bölge güvenli değil ve geçiş çocuklar ve yaşlılar için ise hiç kolay değil.
Hacı'nın çocuklarından en küçüğü 12 yaşında ve onun için durum Belarus ormanlarında aileleriyle birlikte olan yüzlerce çocuğa kıyasla daha iyi.
Hacı, çektikleri aşırı yorgunluğa rağmen 2 Kasım'da dikenli tellerle çevrili Belarus sınırını geçmeye çalıştıklarını, ancak polis ve Polonya sınır muhafızlarının onları tutukladığını söylüyor.
“Çocuklarıma ve 80 yaşındaki annemin hatırına Almanya'ya geçmemize izin vermelerini istedim ama nafile”
Derviş, "Polise çok yalvardık. 80 yaşındaki anneme ve çocuklarıma nezaket göstererek Almanya'ya geçmemize izin vermelerini istedim ama olmadı. Bize kaba ve aşağılayıcı davranıp araçlara bindirerek, Belarus sınırları içinde yasak bir bölgeye götürdüler."
Belarus batıda Polonya, Litvanya ve Letonya ile sınır komşusudur; Bu ülkelerdeki yetkililer, göçmenlerin sınırı geçmesini önlemek için binlerce polis ve sınır muhafızı görevlendirdi.
Hacı Derviş'in ailesi Belarus ve Polonya arasındaki sınırda mahsur kaldı. Ne Belarus makamları onların Minsk'e dönüşlerine izin verdi ne de Polonya makamları Almanya'ya ulaşmak için topraklarını kullanmalarına izin verdi.
Derviş, “Orada yedi gün kaldık, orada o kadar kalacak kadar yiyecek ve içeceğimiz yoktu, çocuklar Belarus polisine yaklaşıyorlardı. Bazen onlara biraz bisküvi veya elma veriyorlardı, yiyecek bir şey bulamıyorduk. Aşırı soğuktu” dedi.
Belarus ormanlarında günün büyük bir bölümünde sıcaklıklar sıfıra yaklaşıyor ve geceleri sıfırın altına düşüyor.
Çoğu Iraklı binlerce mülteci, Polonya, Letonya ve Litvanya sınırındaki Belarus ormanlarında haftalarca mahsur kaldı.
"Belarus polisinden bizi Minsk'e götürmesini istedik, ancak onlara bir miktar para verene kadar kabul etmediler, kişi başına 100 dolar ödedik ve sonra bizi bıraktılar”diyen Derviş,
Minsk'e döndükten sonra da ailesi Irak'a dönmeye karar verdiler.
“Arkadaşlarım bana delirdiğimi söyledi, harcadığın ‘onca emek ve paradan sonra nereye döneceksin?’ dediler”
Derviş, "Arkadaşlarım bana senin deli olduğunu söyledi, bu kadar çaba ve paradan sonra nereye gidiyorsun, ben ise uçak bileti için 10.000 dolar ödesem bile geri döneceğimi söyledim?" diye konuştu.
Irak federal hükümeti, Belarus ile koordineli olarak, geri dönmek isteyen Iraklı mültecileri ücretsiz olarak taşımak için bir uçak tahsis etmeye kararı aldı.
Hacı, "Ailem geri dönmek için Belarus'taki Irak Büyükelçiliğine kaydoldu ve 18 Kasım 2021'de Erbil Uluslararası Havalimanı'na vardık" dedi.
Irak Ulaştırma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 18 Kasım'da Belarus'tan bu uçakla 430 sığınmacının geri döndüğü, ardından benzer gezilerin düzenlendiği ve geri dönenlerin sayısının bin 38'den fazla kişiye ulaştığı belirtildi.
Hacı Derviş'i göç etmeye karar vermeye iten şey işsizlik ya da açlık değildi. O Irak hükümetinin emekli bir çalışanı ve kampın yakınında bir araba satış galerisi olmasından dolayı maddi durumu da iyiydi.
Hacı Derviş, “Çadırda yedi yıl yaşayabilirsin, Kampın cehenneminde hayatta kalmak istedik ama kendimizi daha da acımasız bir cehennemin ortasında bulduk” diyor.
Kürdistan Bölgesi hükümeti verilerine göre, bölgede hâlâ yerinden edilmiş 664.000'den fazla insan var ve bunların yüzde 30'unu Ezidiler oluşturuyor.
Hacı Derviş'in ailesi, yolculuklarında 34.000 dolardan fazla para harcadıklarını belirterek, "Paramı, aracımı ve daha fazlasını kaybettiğim doğru ama gidip geri döndüğüm için pişman değilim. Avrupalılar için insanlığın olmadığını kendi gözlerimle gördüm. O gezi benim için faydalı bir deneyim oldu."
Hacı Derviş ve ailesinin yolculuğunun hikayesi, yerinden edilmişler için Şarya kampında yola çıktıkları aynı çadıra dönmeleriyle sona erdi.