Kerkük Valilik makamı “dönüşümlü” olarak Kürt, Arap ve Türkmenler tarafından yönetileceği söylemleri son zamanlarda ağır basıyor. Irak Başbakanı Sudani kent yönetiminin müşterek bir zeminde oluşturulacağını duyurdu.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Irak Parlamentosu Milletvekili Erşad Salihi, 18 Temmuz’da katıldığı bir TV programında “Kerkük Valiliğinin dönüşümlü yapılması” konusunda “KDP ile anlaştıklarını” açıklamasıyla Kerkük Valilik makamı tekrar gündeme geldi.
Salihi, anlaşma çerçevesinde Kerkük Valilik görevinin dönüşümlü olarak bir yıl Kürtlerde, bir yıl Türkmenlerde bir yıl da Araplarda olacağını savundu.
Salihi’nin açıklamasının ardından Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Sözcüsü Sadi Ahmet Pire, ITC ile KDP arasında “iddia edildiği” gibi bir anlaşma yapıldıysa bunun başarılı olamayacağını söyleyerek tepki gösterdi.
Sadi Ahmed Pire, KDP ile ITC’nin Kerkük’te valilik görevinin dönüşümlü olarak yürütülmesinin kentte sağlıklı bir hizmetin yapılmasını engelleyeceğini söyledi.
Türk medyası haberi diplomatik kaynaklardan aktardı
Türk devlet kanalı TRT Haber başta olmak üzere Türk medyası ise “Kerkük’te dönüşümlü vali atanması” konusunu “diplomatik kaynaklara” dayandırarak aktardı.
TRT’ye konuşan diplomatik kaynakların ifadeleri şu şekilde:
"Yerel unsurların çeşitliliği bakımından 'barış içinde bir arada yaşama' ilkesinin sembolü olması gerektiğine inandığımız Kerkük, Irak'ın bütünlüğü, istikrarı ve güvenliği bakımından ülkenin yapı taşı niteliğindeki bir vilayetidir. Kerkük'te 18 yıl aradan sonra yapılan vilayet seçimleri sonucunda kurulacak idareye tabiatıyla Kerküklüler karar verecek olup temennimiz başta PKK olmak üzere terör örgütleri ve iltisaklı yapıların vilayette melce bulmasına hiçbir surette meydan verilmemesi. Türkmenler dahil Kerkük'teki tüm yerel unsurların temsilini temin eden bir yönetim teşkil edilmesidir."
Başbakan Danışmanı: Kerkük krizi çözüldü
Irak Başbakan Danışmanı Turhan Müftü ise 25 Temmuz’da Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin Kerkük krizini çözdüğünü belirtti.
Mufti, dosyanın yerel hükümetin kurulması yönünde ilerlediğini ve vali pozisyonunun bileşenler arasında dönüşümlü olma olasılığının bulunduğunu kaydetti.
Müftü,"Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin Kerkük ilindeki ilgili taraflarla yaptığı görüşmeler önemli sonuçlar verdi ve tartışmaları çalışmaya döktü. Vali pozisyonu önümüzdeki 20 gün içinde netleşecektir" dedi.
Müftü, vali pozisyonunun "ya iki ana grup arasında dönüşümlü sistemle Kürtler ve Araplar arasında ya da üçlü dönüşümlü sistemle tüm siyasi gruplar arasında, yani Araplar, Kürtler ve Türkmenler arasında döneceğini" kaydetti.
KDP ise bu konudaki sessizliğini koruyor.
Türkiye girişimde bulundu mu?
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Irak'ta Iraklı olmadığını Arap,Kürt,Sünni,Şii,Türkmen,Asuri,Keldani, Hristiyan ve onlarca mezhebin olduğunu hatırlatarak, parlamento ve yerel meclislerde de kota sandalyeleri olduğuna dikkat çekiyor.
KirkukNow’a konuyu değerlendiren,Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Irak’ta 2005 yılında kurulan yasanın yanı sıra tarihi, sosyoloji ve dinsel geçmişinin ülkenin çoğulcu olması gerektiğine işaret ederek, “Kanaatim şu sadece Kerkük’te değil bütün Irak'ta dönüşümlü eşit, sınırlı, süreli ve sağlam bir kurumsal yapıya sahip bir sistemin olması gerekiyor. Böyle bir sistem Bağdat'ta ve Irak'ın yüzyıllık günahını kurtaracak bir sistem temizleyebilir” dedi.
Erbil-Bağdat arasındaki ilişkilerin iyileşmesinde de Kerkük’ün riskli olduğu kadar avantajlı bir idare olduğunu vurgulayan Şeyhanlıoğlu;
“Irak’ta parçalanmış bir toplumsal yapı var ve bu tarihsel olarak da böyledir. Türkmen, Kürt, Arap, Şii ve Sünnisi ile bu tarihsel olarak Irak’ın parçalanmış toplumsal yapısıdır. Maalesef bu siyasal sistemine de yansıdı. Siyasal sistem de onlarca siyasi parti ve birbirine uzlaşmayan çatışan fraksiyonlara dönüştü. Bunu engellemenin yolu Irak’ın kurumsallaşmış bir yapıya dönüşmesi ve Irak’ın bu kurumsallaşmış yapısının yürümesi için de işbirliği halinde eşit bir sistemin kurulması gerekiyor. Kerkük bu anlamda çok önemli bir rol modeldir, başarılabilecek bir sistem Irak’ın hatta Suriye’nin ve Orta Doğu‘nun kurulması içinde önemli olur.”
“Türkiye'nin girişimiyle tarafların ikna edildiği söyleniyor. İddialar doğru mu?” sorusuna Prof. Şeyhanlıoğlu; “Kerkük Valiliği’nin dönüşümlü olma önerisinin Türkiye’nin girişimiyle olabileceğini” dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Muhtemelen doğru. Zaten KDP ile KYB arasında da çatışmalar var.Bunun sonucunda maalesef bir yere varılamaz.Türkiye'nin tavsiye ettiğini tahmin ediyorum. Özellikle Kalkınma Yolu Projesinden dolayı Irak'ta kimse sorun istemiyor. Bu proje Irak'ı kurtaracaktır.”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Nisan’da Bağdat’a yaptığı ziyaret kapsamında, Ankara-Bağdat arasında Kalkınma Projesini imzaladı.
Projenin inşa çalışmalarının 2025-2029 yıllarında yapılmasının, 2030'da da demir ve karayollarının işletmeye alınmasının planlanıyor.
Kalkınma Yolu Projesi, 1200 kilometrelik demiryolu ve otoyol ile Türkiye'yi Basra Körfezi'ndeki Faw Limanı'na bağlayacak. Yeni İpek Yolu olarak tanımlanan proje, Avrupa'dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi kapsıyor.
Irak Vilayet Meclisi Seçim Yasasına göre, Kerkük için 15, azınlıklar yani Hristiyanlar için bir kota olmak üzere toplam 16 sandalye tahsis edildi.
Anayasasının 140. Madde kapsamındaki Kerkük’te 18 Aralık 2023'te yapılan seçim sonuçlarına göre, Kerkük Vilayet Meclisinde Kürtler 7 (KDP 2-KYB 5), Araplar 6, Türkmenler 2 (9 Türkmen partisi tek liste olarak seçime girdi), Hristiyanlar ise 1 sandalye kazandı.
İlk toplantısını seçimden 7 ay sonra yapan Kerkük İl Meclisi, yerel yönetimini oluşturulamadı.
Kerkük yönetimi, 2003'ten 2017 yılına kadar Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ağırlıklı olmak üzere Kürtlerin kontrolünde bulunuyordu. Ekim 2017'de ise Kerkük'ün yönetimi Bağdat merkezi hükümetine bağlandı.
Kerkük Valiliği vekaleten 2017'den bu yana Arap asıllı Rakan el-Cuburi yürütüyordu.
Siyasi anlaşmazlıkların sürdüğü Kerkük kentindeki Vilayet Meclisi, seçimden 7 ay sonra ilk kez 12 Temmuz'da toplanmış ancak yaşanan siyasi anlaşmazlıklardan dolayı yeni Vali ve Vilayet Meclis Başkanı seçilemedi.