Kerkük İl Meclisi'nin Türkmen üyesi Ahmad Remzi, Bağdat’taki Reşid Oteli'nde kurulan yerel hükümeti yaklaşık yedi ay boyunca boykot ettikten sonra meclis oturumlarına geri döndü.
3 Mart 2025’teki il meclisi oturumuna katıldıktan sonra Remzi, KirkükNow’a dönüş nedenlerini ve boykotun perde arkasındaki olayları anlattı. Bu karar, Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) tepkisine rağmen alındı.
Remzi, eski ITC lideri ve mevcut Irak parlamento üyesi Erşad Salihi’ye yakın bir isim olarak, "Boykota inanmadım çünkü geçmişte de denedik ve acı sonuçlarını gördük.Her parti ve koalisyonun kendi stratejisi vardır ve bir plan başarısız olduğunda mutlaka bir B planı olmalıdır" dedi.
Siyasi yapı ve boykotun arka planı
10 Ağustos 2024’te, Kerkük valisi, il meclisi başkanı, vali yardımcısı ve il meclisi raportörü, Bağdat’taki Raşid Oteli'nde gece geç saatlerde yapılan bir toplantıda seçildi.
Kerkük İl Meclisi 16 sandalyeden oluşuyor:
Kürtler 7 sandalye 5 Kürdistan Yurtseverler Birliği - KYB, 2 Kürdistan Demokrat Partisi - KDP,Araplar, 6 sandalye 3 Arap Koalisyonu, 2 Liderlik, 1 Uruba),Türkmenler 2 sandalye ve Hristiyanlar 1 sandalye.
Remzi, ITC’nin yeni hükümeti reddetme konusundaki ısrarını eleştirdi. Üçlü koalisyonun (ITC, KDP ve beş Arap üye) başarısızlığının, dokuz kişilik toplantı yeter sayısına ulaşılamaması nedeniyle değil, koalisyon liderlerinden üçünün altı ay boyunca hükümetin kurulmasına karşı çıkması nedeniyle gerçekleştiğini savundu. Bu durum bazı üyelerin yeni koalisyona katılmasına neden oldu.
Türkmen temsiliyeti ve seçim gücü
Türkmenler, Araplar ve Kürtlerden sonra Irak’ın üçüncü büyük etnik grubudur. Kuzeyde Telafer, Musul, Erbil, Kerkük, Altunköprü, Tuzhurmatu, Kifri ve Hanekin gibi bölgelerde yoğun olarak yaşarlar. Kesin rakamlar bulunmamakla birlikte, Türkmen siyasi partileri Kerkük’te 200 binden fazla Türkmen seçmen olduğunu iddia etmektedir.
Petrol açısından zengin ve etnik açıdan çeşitli olan Kerkük, 1,77 milyon Kürt, Türkmen ve Arap nüfusa sahiptir ve uzun yıllardır Irak merkezi hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) arasında ihtilaf konusudur.
Rebwar Taha’nın Kerkük valisi olarak seçilmesi aylardır bekleniyordu. Ancak asıl tartışma, Arap topluluğundan gelen meclis başkanı seçimi üzerinde yoğunlaştı.
Seçim gecesi, Reşid Oteli'nde dokuz il meclisi üyesi bir araya gelerek hızlı ve dostane bir şekilde hükümetin ana pozisyonlarını belirledi.Taha, KYB’yi temsilen vali olarak atanırken, Taqadum Partisi'nden Mohammed Hafiz, meclis başkanı olarak seçildi.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, yönetişim krizini çözmek için aktif bir rol oynadı ve kazanan tüm partileri bir araya getirdi. Ancak bazı Arap partileri, özellikle yedi yıl boyunca Kerkük’te vali vekili olarak görev yapan Rakan el-Ciburi’nin müttefikleri, Arap liderlerin katılımını "ihanet" olarak nitelendirdi ve medya üzerinden sert eleştiriler yöneltti.
Türkmenler ise marjinalleştirildiklerini belirten açıklamalar yaparken, Türkmen milletvekili Raşid Garip Asker toplantıya katıldı ve Taha’yı tebrik etti. Kaynaklara göre,Türkmenler için vali yardımcılığı ve il meclisi başkan yardımcılığı gibi önemli pozisyonlar güvence altına alındı.
Hukuki Mücadele ve Mahkeme kararları
Remzi, yerel hükümetin meşruiyetine ilişkin mahkeme kararlarını beklemenin kendisini vatandaşlara hizmet etmekten alıkoymadığını vurguladı. 2003’ten beri kapalı olan yolları yeniden açtığını, sağlık sektörüne önem verdiğini ve pandemi acil durum hastanesini kalıcı bir acil servise dönüştürdüğünü belirtti.
İdari ve Federal Mahkemeler, Bağdat toplantısının yasallığını sorgulayan çeşitli davaları reddetti. Son olarak 22 Aralık 2024’te alınan karar, Kerkük hükümetinin belirlenmesi sürecinin tamamen yasal olduğunu doğruladı.
Muhalifler, ITC, KDP, Arap Koalisyonu ve Egemenlik (Siyada) bloğu, sürecin şeffaflık ve kapsayıcılık açısından yasal ilkelere aykırı olduğunu savundu.
Güç paylaşımı üzerine uyuşmazlık
Valilik makamına ilişkin tartışma, Kürtlerin 7 sandalye ve Arapların 6 sandalye talepleri üzerine yoğunlaşırken, Türkmenler üç topluluğun dönüşümlü olarak yönetimde yer almasını önerdi.
Saddam Hüseyin’in Baas rejimi döneminde Kerkük’ün yönetimi büyük ölçüde Arapların elindeydi. 2003’ten sonra Kürtler, 2017’ye kadar yürütme gücünü ellerinde tuttu. 2017’de Araplara geçen valilik makamı, 2024’te tekrar KYB’ye döndü.
2005 sonrası seçilen ilk vali Kürt Abdulrahman Mustafa oldu. 2011’de ise KYB’li Necmeddin Kerim meclis tarafından vali seçildi, ancak altı yıl sonra Irak parlamentosu tarafından görevden alındı.
2003’ten bu yana Kerkük’te idari görevler şu şekilde paylaşıldı; yüzde 32 Kürtler, yüzde 32 Araplar, yüzde 32 Türkmenler ve yüzde 4 Hristiyanlar.
Bu sistem, eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani tarafından önerildi ve 2009’da Kerkük İl Meclisi tarafından kabul edildi, ancak alt kademelere uygulanmadı.
Kerkük’ün geleceği ve 140. Madde
Kerkük ve diğer ihtilaflı bölgelerin kaderi, Irak Anayasası’nın 140. Maddesi kapsamında ele alınmaya devam ediyor. Normalleşme, nüfus sayımı ve referandum aşamalarını içeren bu madde henüz tam anlamıyla uygulanmadı ve Kerkük’ün statüsü belirsizliğini koruyor.
Remzi, "Katılım önemlidir, muhalefette olsanız bile. Gerçek muhalefet mecliste yapılmalıdır, ofislerde değil" diyerek, ITC’nin tepkisine rağmen meclise dönme kararının vatandaşların çıkarlarını koruma amacı taşıdığını vurguladı.