Kerkük’ün Dubiz ilçesinden 20 kilometre uzaklıktaki Pelkana köyünde Kürtler ve Araplar arasında toprak mülkiyeti konusunda anlaşmazlık ve çatışmalar aralıksız sürüyor. Taraflar arasında sorunun çözümünde ise Erbil ile Bağdat hükümetleri başarılı değil.
Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlık referandumu sonrası 16 Ekim 2017 olaylarından sonra, Irak güçlerinin tartışmalı bölgeleri Peşmerge Güçleri devralmasıyla, Kerkük’ün Pelkana köyünde toprak mülkiyeti konusunda Kürtler ve Araplar arasında çatışma başladı.
Pelkana'ya yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Dubiz yakınlarındaki Rafiden köyünde 15 Eylül’de toplanan Şammar Aşireti reisleri, Pelkana'da kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri toprakları ve evleri geri almalarına izin verilmesini talep etti.
Aşiret reisleri, güvenlik güçleri basının Pelkana'ya girmesine izin vermediği için Pelkana köyü yerine Rafiden köyünde toplandıklarını dile getirdiler.
KirkukNow’a konuşan Şammar Aşireti reislelerinden Ahmad Xazal, “Mahkemeden, Tarım Bakanlığı'ndan ve diğer ilgili kurumlardan resmi belgelerimiz var. Bu topraklar atalarımızdan bize miras bırakıldı. Ancak köyde ikamet eden Kürt ailelerin herhangi bir belgesi yok ”dedi.
Ahmad Xazal, “Şikayetlerimiz (Irak)parlamento üyelerine yöneliktir; bizim sayemizde seçildiler ve şimdi hiçbiri sorunlarımızla ilgilenmiyor” diyerek, tepki gösterdiler.
Pelkana ve Kerkük ilinin kuzeybatısındaki Dubiz ilçesine bağlı Sargaran bucağına bağlı diğer birkaç köyde de en az 10 kez arazi mülkiyeti konusunda anlaşmazlıklar yaşandı.
Arap aşiretler 12 kez köye yerleşmeye çalıştı
Kürtler ise, kendilerine baskı uygulayarak, köylerinden çıkartılmak istendiğini belirtiyor.
Pelkana Meclis üyesi Yusif Muhammed Ali, şunları söyledi:
“1975'te Baas rejimi, aralarında bizim köyümüzün de olduğu Sargaran'daki 12 köyü zorla boşalttı. Daha sonra yerimize yerleşmeleri için Arapları getirdiler. 2003'ten sonra Saddam rejimi düştüğünde de geri döndük ve yeniden kendi topraklarımızda yaşamımızı sürdürmeye başladık. Köyümüzü yeniden inşa ettik. Ancak 16 Ekim’den sonra, Araplar güvenlik güçlerinin de desteğiyle tekrar köylerimize geri döndüler. Arap aşiretler, şimdiye kadar 12 kez köye yerleşmeye çalıştı.”
Biz köyün asıl sahipleriyiz
Bölgede Kürtlerin sahip olduğu tarım arazilerinin çoğu, “Araplaştırma politikası” altında, Kürt ailelerin zorla yerlerinden edilmelerinin bir aşaması da, 1970'lerin sonlarında Irak’ın orta ve güneyinden gelen Araplara sözleşmeler dağıtıldı. Ancak Kürt çiftçiler 2003 yılından sonra topraklarına geri döndüler.
Pelkana'da birkaç gün önce yine taraflar arasında çatışmalar yaşandı, ancak çatışmalar şiddetlenmeden son buldu.
Kerkük'ün Sargaran ilçesine bağlı 42 köyden biri olan Pelkana’da, şu anda yaklaşık 25 aile yaşıyor. Ayrıca köy 6 hektardan fazla tarım arazisine sahiptir.
Pelkana'ya yerleşmek isteyen Arap köylülerden biri olan Hamel Ferhan, “Biz köyün asıl sakinleriyiz; orada kalan Kürtler kısmen Haseke (Rojava) ve bir kısmı da Mahabad'dan (İran Kürdistanı) ve birkaç aile de Duhok'tandır" dedi.
Kerkük Valiliği’ni vekaleten yürüten Rakan Cuburi, geçen yılın mart ayında düzenlediği bir basın toplantısında, "Pelkana'nın şu anki sakinleri İran'ın Mahabad kentindendir” diyerek, köye Arap aşiretlerinin yeniden yerleştirilmesine destek verdi.
Saddam Arapları, Kürtlerin yerine yerleştirdi
Hamed Halel ise Cuburi’nin sözlerine karşın şunları söyledi:
“Başka bir yerden gelmiyoruz; 1957 nüfus sayımına kayıtlıyız. Babamın nüfuz cüzdanı 1928 yılına ait ve üzerinde Sergaran yazılı. Haklarımızı istiyoruz. Yasal belgelerimiz var, ancak güvenlik güçleri Pelkana'ya dönmemizi engelliyor.”
Irak Anayasası'nın 140. Maddesinde kamuoyuna açıklanan belgeler, 1980'lerde birkaç Arap aşireti, dönemin Baas rejimi lideri Saddam Hüseyin’e Sergaran bölgesindeki Kürt ailelerinin yerinde yaşamak istediklerini talep ediyorlar ve Saddam Hüseyin’de bunu kabul ediyor.
Kasım 2017'de Rakan Cuburi, Dubiz Belediye Başkanı ve Salahaddin Harekat Komutanlığına gönderdiği talimatta, Arap köylülerin Sergaran'ın Pelkana ve diğer köylerine yerleşmesine yardım etmelerini istedi.
Burası atalarımızın toprakları, Arapların onu ele geçirmesine izin vermeyeceğiz
Pelkana'nın Kürt sakinlerinden Hunar Kerim Rahman’da, “Bu bizim atalarımızın toprakları, Arapların onu ele geçirmesine izin vermeyeceğiz… Kürt liderliği bizi sattıysa, bize açıklasınlar" ifadelerini kullandı.
Hunar Kerim Rahman, güvenlik güçlerinin yardımıyla şu ana kadar 6 Arap ailenin köye yerleştiğini diler getirdi.
İdari yönden Kerkük’e bağlı olan Pelkana’nın güvenliği, Salahaddin Harekat Komutanlığı’na aittir.
KirkukNow, konuyla ilgili yetkililerin de görüşünü almak istedi, ancak söz konusu yetkililer yanıt vermedi.
Mayıs 2019'da Şammar aşiretinden 100'den fazla kişinin köye gitmesinin ardından, Pelkana'da taraflar arasında gerilim tırmandı. Yerel yetkililer, milletvekilleri ve üst düzey yetkililerin araya girmesiyle durum yatıştı.
O tarihte, Sergeran Nahiye Müdürü Abdulmutalip Abdulmecid, düzenlediği basın toplantısında, tarım arazilerinin mülkiyeti sorununun mahkemede neticeye varana kadar, geçici olarak çözüldüğünü söyledi.
Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgelerde tarımsal arazi mülkiyet anlaşmazlığının çözümlenmesi, Federal Irak hükümetine mi, yoksa Kürdistan Bölgesi yönetimine mi ait olacağı Irak anayasasının 140. Maddesi belirliyor.
Bu maddeyle, “normalleşme ve nüfus sayımını” içeren mekanizmalara hayata geçirilerek, “Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde referandumla ikamet edenler kendi kaderlerini belirleyecek”.