IŞİD’in mağdurları arasında yer alan Türkmen kadınlar, Ezidi kadınlara oranla daha çok zor durumda kaldı. Örgüt tarafından kaçırılan Türkmen kadınlara ne yetkililer ne de STK’lar gereken yardımı yapmadı.
Yerel aktivist ve sivil toplum kuruluşları, 2014’te IŞİD’in Telafer’de 437’si kadın olmak üzere 637 kişiyi kaçırdığını belgeledi.
2017 ila 2019'un sonuna kadar farklı dönemlerde 23'ü kadın, 23'ü erkek olmak üzere toplam 46 kişinin kurtarıldığı belirlendi.
Örgüt mensupları tarafından 10 yaşından büyük kadın ve kızların bir kısmı tecavüze uğradı ve zorla kürtaja maruz bırakıldı.
Bazı mağdurların, aileleri toplumsal baskı nedeniyle kaçıranlarla ilgili bilgi vermekten kaçınıyor.
Şans eseri serbest bırakıldı
KirkukNow’a konuşan Eziher, “Musul'daki yetimhaneden beni alan aile, oğullarından biriyle tehdit ve gözdağıyla evlendirmeye zorladı.3 yıl süren esaret ve tecavüzden sonra 3 Temmuz 2017'de güvenlik güçleri tarafından kurtarıldım” dedi.
Kurtarılanlara ilişkin Eziher, şunları söyledi:
“Dört günlük kaçıştan sonra, Geyare yakınlarındaki bir bölgeye geldik. Güvenlik güçlerine Türkmen olduğumu ve IŞİD tarafından kaçırıldığımı söyledim. Telafer'den Türkmen savaşçılara rastladığım için şanslıydım. Beni aradılar. Onlara ailem hakkında bilgi verdim. İkinci gün aileme teslim edildim.”
Eziher, annesini, kız kardeşini ve iki erkek kardeşinden söz ederken, boğazı düğümleniyor ve kaderlerini bilmediğini dile getirdi. 3 ağabeyi ise Telafer’in kurtarılması sonrası dönüyor.
Telafer yakınlarındaki bir köyde bulunan evleri, çiftlik arazileriyle birlikte yıkılınca, Eziher, babası ve üç erkek kardeşiyle Musul'un yaklaşık 60 km batısındaki Türkmenler’in çoğunlukta olduğu Telafer'de kiralık bir evde yaşamını sürdürüyor.
Şu anda okula gidip, geleceği için umutları olsa da, IŞİD mensuplarının kendisinde bıraktığı travma halen devam ediyor.
Güvenlik güçleri beni kurtardı
KerkukNow'un konuştuğu hayatta kalan kadınlar, kurtarılmadan önce IŞİD mensuplarının elinde çektikleri büyük acıyı anlatıyor.
2017 yılının başlarında kurtarılan bir diğer Türkmen kadın Buşra ise, şunları söyledi:
“2016 yılının başında Musul'daki El-Zuhur Mahallesi’nde yetimhanedeyken zorla evlendirildim. Musul'un kurtarma operasyonu başladığında şehrin batı kısmına geçtik. Güvenlik güçleri ilerleyip yakınlaştıklarında, başka bir yere hareket ediyorlardı. Sonra nihayet gittiler ve şehrin batısındaki El-Intisar Mahallesi’nin ortasında bir evde tek başıma bırakıldım. Askeri istihbarat, edindiği bilgileri kullanarak beni buldu. Böylece 4 Ocak 2017'de serbest bırakıldım. Ağabeyimi aradılar ve ona teslim edildim.”
Buşra’nın yanı sıra ailesinden altı kişi daha kaçırıldı. 12 yaşındaki erkek kardeşi, 11 ve 16 yaşındaki kız kardeşleri hayatta kalarak geri döndü. Ancak anne, babası ve 19 yaşındaki kız kardeşinin kaderi hala bilinmiyor.
Türkmen kadınları kurtarmak için herhangi bir merkez kurulmadı
KirkukNow’a konuşan aktivist Ahmed Ali, "Türkmen kadınları IŞİD'in pençesinden kurtarma yöntemi, Ezidi kadınlarını kurtarmak için kullanılan yöntemlerden tamamen farklıydı. Ezidi kadınları parayla kurtarılıyordu”dedi.
Ahmed Ali, sözlerine şunları ekledi:
“Türkmen kadınları Musul ve Telafer kurtarıldığında onlar da kurtarıldı. Ezidi kadınları ise para karşılığında kurtarıldı. Türkmen kadınları IŞİD’li oğullarından biriyle zorla evlendirildikten sonra birlikte yaşadıkları aileler onları terk etti. Ve güvenlik güçleri o bölgeye girdiğinde, hayatta kalanları kurtarıp, ailelerine teslim etti.
Şimdiye kadar kurtarılan Türkmenlerin hiçbiri Suriye'ye götürülmemişti, serbest bırakılan Ezidi kadınların çoğu Suriye'deydi. Türkmen kadınları kurtaracak veya onlara ulaşmaya çalışacak hiçbir kurum veya büro yoktu. Hatta onlar hakkında bilgileri de bazı aktivistler topladı.”
Yerel bir toplum örgütü olan Türkmen Kurtarma Vakfı’nın hazırladığı raporda şunlara yer verildi:
“Hukuki konularda bilgi eksikliği, hayatta kalanların ciddi psikolojik sorun yaşaması, mali durumdan yoksun olmaları, bazılarının ailesinin kaderinin bilinmemesi, çoğunun yalnız kalması sonucu olarak polise ve ilgili kuruluşlara resmi bir şikayette bulunmadı. Kayıtlara geçmeyenlerin hakları çiğnenmiştir.
Hayatta kalanların, başka ailelerle yaşadığı için zor bir durumda. Aileleri hala kayıp. Yeterli maddi, manevi ve psikolojik destekten de mahrumlar.”
Toplum onları kabullenmedi
2014 yılının ortalarında kaçırılmalarına rağmen, toplum tarafından halen kabul görmeyen mağdurlar, zor durumda yaşamlarını sürdürüyor.
3 Ağustos 2016'da Birleşmiş Milletler (BM) ilk kez kaçırılan Şii Türkmen kadınların IŞİD militanları tarafından cinsel şiddete maruz kaldığını”kabul etti.
Yerel düzeyde, kaçırma olayından 5 yıl sonra, 17 Ağustos 2019'da Türkmen toplumu ilk kez IŞİD tarafından kaçırılan ve tecavüze uğrayan Türkmen kadın ve kız vakalarının yaşandığını basına itiraf etti.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi, o dönemde basına yaptığı konuşmada,“Kaçırılan Türkmen kadınlara karşı en iğrenç suçlar işlendi, ancak halkımızı çevreleyen aşiret kültürü, yaşadıklarının kamuoyuna duyurulmasına engel oldu. Yasaya göre onları rehabilite edip topluma kazandırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Irak’taki Şii lider Ayetullah Ali Sistani'nin Yardımcısı Abdülmahdi Kerbela, 14 Temmuz 2019'da bir grup mağdur Türkmen ve Şebek kadın ile yaptığı görüşmede, hayatta kalanlara en iyi hizmeti sağlamaya hazır olduğunu, Husayni Mabedi hastanelerinde onlara bakım ve tedavi sağlamanın yanı sıra barınma olanaklarında oluşturulacağını söyledi.
Ayrıca 18 Temmuz 2019'da eski Başbakan Adil Abdulmahdi, hayatta kalan bazı Türkmen ve Şebek kadınıyla da görüştü.
Yaklaşık 220 bin nüfusa sahip Telafer, IŞİD tarafından 2014'te ele geçirildi, Ağustos 2017'de Irak güçleri tarafından kurtarıldı.
* Not: Kaynakların talebi üzerine Ezihar ve Buşra isimleri rumuz isim olarak kullanıldı.