İki kız kardeş cinayetinde son gelişme: Amca tutuklandı, baba aranıyor

Çemçemal- 9 Eylül 2020- İki kız kardeşin cenaze töreni (Awara ve Helen) Fotoğraf: Soran Muhammad

Heval Xerib - Çemçemal

Süleymaniye’nin Çemçemal ilçesine bağlı Brahim Ağa köyünden, 9 Eylül’de bir çukurda ölü bulunan Awara (19) ve Helin (17) adlı kardeşlerin cinayetine karışan amca tutuklandı.

Cinayetin birinci derece suçlusu baba Feqe Hüseyin ise güvenlik güçleri tarafından halen aranıyor.

Tartışmalı bölgeler arasında yer alan Çemçemal, aile içi şiddet ve cinayetlerin yaşandığı bölgelerden.

Bölgede aşiret yapılanmasının güçlü olması nedeniyle gerçek suçlular çoğu zaman gizlenerek, olayların üstü örtülüyor.

Baba halen kayıp

KirkukNow’a konuşan Süleymaniye Emniyet Müdürü Sözcüsü Serkewt Ahmed,“ Çemçemal'de öldürülen iki kız kardeşin cinayetine ilişkin 11 Ekim Pazar günü, kızların amcalarından biri tutuklandı. Soruşturmaya göre bu şahıs, iki kardeşin cenazelerinin gömülmesinde yardımcı olduğunu itiraf etti. Polis ekipleri zanlı babayı arayı sürdürüyor. Araştırmalarımıza göre cinayetin asıl sorumlusu kızların babadır” dedi.

Çemçemal’e bağlı Brahim Ağa Köyü’nden olan kız kardeşler, ortadan kaybolduktan 6 gün sonra polis tarafından Çemçemal ilçesi ile Şıwan ilçesi arasında bulunan Brahim Ağa köyü yakınında yarım metre derinlikte kazılan bir çukurda gömülü bir şekilde bulundu.

Kardeşlerin, babalarını “fiziksel taciz” iddiasıyla şikayette bulunduktan sonra 17 Temmuz'da Çemçemal’de bir kadın sığınma evine sığındığı ortaya çıktı.

Olayın ardından, polis tarafından cinayetlerin, baş şüphelisi olarak kızların babası hakkında tutuklama emri çıkarıldı.

kchan-1

Çemçemal - 9 Eylül 2020 - Kaybolmalarından altı gün sonra iki kızın gömüldüğü mezarı polis açtı: Fotoğraf/ Hayman Ahmed

 

Süleymaniye Polis Sözcüsü, “Polis güçlerinin iki kurbanın babasını aramaya devam ettiğini" doğruladı.

2 kardeşin cenaze törenine ailesi ve yakınları katılmazken, kadın hakları ve insan hakları aktivistlerinin yanı sıra ilçe yönetiminden yetkililer hazır bulunmuştu.

Çemçemal’de, aile içi şiddet ve “namus” cinayetleri davalarında sanıklar kolayca kanundan kaçabiliyor.

Resmi makamlardan elde ettiğimiz bilgilere göre, iki kız kardeşin davasına ek olarak failler hakkında tutuklama emri çıkaran benzer üç dava olduğu, ancak Erbil Valiliği’nin resmi tebligata rağmen şahısları adalete teslim etmiyor.

Kurumlar arasında koordinasyon eksikliği

Çemçemal Mahkemesi’nde görev yapan avukat Sami Sati, sanıklardan bazılarının tutuklanmamasının rutin prosedürlerle ilgili olduğunu, bir kısmının polisin zayıflığından ve kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.

Evlerde yaygın olarak görülen silah bulundurmalarda çoğu kez polis ile çatışmaya vardığına işaret eden Sati, sözlerine şunları ekledi:

“Çemçemal’de suç işleyen ve Kerkük'e kaçan kişinin yargılanması için; Süleymaniye'deki Yargıtay'a, oradan da Erbil'deki Yargıtay'a, oradan Bağdat'a ve ardından Kerkük Mahkemesi'ne resmi bir yazı gönderilmesi gerekiyor. Bazen bu prosedürler 6 ay sürüyor. Bunun da nedeni Çemçemal’in idari olarak Süleymaniye’ye bağlı olmasından kaynaklanıyor.”

Sanıkların elindeki bazı silahlar, polisin elindeki silahlardan daha güçlü

Evlerde silah bulundurulması ve polisle karşı karşıya gelinmesine ilişkin Sati, şöyle dedi:

"Sanıkların elindeki silahların bir kısmı polisin elindeki silahlardan daha iyi ve daha güçlüdür. Sanığın siyasette olması veya siyasetten birilerine yakınlığı bazen tutuklanmamasına etki ediyor. Süleymaniye’den Erbil veya Dohuk'a kaçan bir şüphelinin yakalanıp Süleymaniye yargısına teslim edilmesi de zor. Onu tutuklamak için ciddi çalışılmıyor. Hatta sanıkların bazı yetkililer tarafından korunduğu davalara da rastlandı.”

Ancak Serkewt Ahmed, Kürdistan Bölgesi valilikleri arasında “iyi bir koordinasyon” olduğunu vurgulayarak, "Erbil valiliği sınırlarında tutuklanan ve bize teslim edilen çok sayıda sanık var. Bağdat ile de iyi bir koordinasyon var. Parti ve siyasi müdahaleye dair ise şahsen ben duymadım” sözlerini kullandı.

zhnan-10

Çemçemal-9 Eylül 2020-Kadın hakları örgütlerinin temsilcileri, iki kız kardeşin (Awara ve Helen) cenaze törenleri sırasında ana katili tutuklayıp cezalandırılmasını talep etti: Fotoğraf/ Soran Muhammed

 

KirkukNow'a konuşan Kadına ve Aileye Yönelik Şiddetle Mücadele Dairesi'nden bir kaynak, aile içinde şiddet uygulamakla suçlanan kişilerin tutuklanmasının bazen kişisel ilişkiler ve hatırı sayılı kişilerin araya girmesinin engel olduğunu söyledi.

Kardeşlerin, babalarını “fiziksel taciz” iddiasıyla şikayette bulunduktan sonra 17 Temmuz'da Çemçemal’de bir kadın sığınma evine sığındığı ortaya çıktı.

KirkukNow’a daha önce konuşan Süleymaniye Kadın Sığınma Evi Sözcüsü Hiwa Kerim,“Sığınma evinde kaldıktan sonra babalarını ziyaret ettiler. Ardından eve dönmeyi kabul ederek, şikâyetlerini geri çektiler. Mahkeme emriyle 11 Ağustos'ta babaları sorumluluklarını aldığına dair resmi tutanağı imzaladıktan sonra eve döndüler” dedi.

Sığınma evi amirleri tarafından ailelerine teslim edilen kadın ve kızların durumlarının nasıl izleneceğiyle ilgili olarak Hiwa Karim, “Ailelerinin ve yakınlarının bakımına geri dönme konusunda anlaştıklarını belirttikten sonra takip diye bir şey yok...Ailelerine teslim edildikten ve ziyaretten sonra şartlarına uymamızı sağlayan bir kanun yok" diye konuştu.

Kerim, yasayı değiştirmek için birkaç proje önerdiklerini, ancak yasa meclise ulaşmadığını belirtti.

  • FB
  • Instagram
  • Twitter
  • YT