Kerkük’ün Dakuk ilçesine bağlı Topzawa Köyü’nden 63 yaşındaki Kakayi Abdulaziz Muhammed, 200 yıllık olduğu tahmin edilen hançerini 45 yıldır belinde taşıyor.
Uzun boylu, zifiri siyah bıyıklı Abdulaziz Muhammed, çoğu zaman kalın kemerli geleneksel Kürt kıyafetini giymeyi tercih ediyor.
Belinde taşıdığı hançeri ve elinde kıvrılmış bir tesbih ile dışarıya çıkıyor.
7 kuşaktır nesilden nesile taşınan hançerin yaklaşık 200 yıllık olduğu tahmin ediliyor.
Hikayesini KirkukNow’a anlatan Abdulaziz Muhammed, hançeri 45 yıldır taşıyarak, güvende tuttuğunu söyledi.
Çocuğum yok kime kalacağını bilmiyorum
“Ebu Hançer” olarak tanınan Abdulaziz Muhammed, “Bu hançeri 45 yıldır elimde tutuyorum ve onu güvende tuttum. Çocuğum olmadığı için benden sonra kime kalacağını bilmiyorum” dedi.
Hançere sahip olmanın kolay olmadığını şartlarını yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Abdulaziz Muhammed, öncelikli şartın hançerin her koşulda her zaman, nereye giderse gitsin yanında taşıması olduğunu dile getirdi.
Şimdiye kadar bu şartı yerine getiren Muhammed’i, “Hançerli” anlamına gelen “Ebu Hançer” lakabıyla sesleniyorlar.
Kakayilere ait Topzawa Köyü’nden olan Muhammed, köyde sevilen, saygı gösterilenlerden biridir.
Muhammed, COVID-19’un ortaya çıkmasıyla, bulunduğu topluluğu virüse karşı tedbir almaları konusunda sürekli uyarılarda bulundu.
“Köy ve çevresinde sürekli halkımızın virüse karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıyorum” diyen Muhammed, “Onlara belirtileri fark ettikleri gibi sağlık merkezine başvurmaları konusunda uyarıyordum” diye konuştu.
Ürünlerimizin çoğu satılmadı, köydekilere dağıttık
Herkes gibi o da pandemiden ciddi etkilendi. Karantinadan dolayı bu yıl çiftlik ürünlerini satamadı.
Muhammed, "Ürünlerimizin çoğu satılamadı ve bunları köydeki insanlara dağıttık. Kimse yoğurt alamadı, bu yüzden ürünlerimizin çoğunu tereyağı yaptık” dedi.
Geçmişe oranla virüsten dolayı gelişi güzel dışarıya çıkmıyor, sosyal mesafeye dikkat eden Muhammed, "Kendimizi koruyoruz. Kırsal ortam şehirlerin aksine çok temiz ve fazla tehlike oluşturmuyor" diye konuştu.
Dakuk'taki hemen hemen her sosyal, politik, güvenlik ve idari etkinliğe katılan Muhammed, “Aşiretler arasında sorun ve tartışma yaşandığında arabulucu olmam için beni arıyorlar. Diyalogla sorunlarını çözüyoruz” ifadelerini kullandı.
Muhammed, sözlerine şunları ekledi:
“Bölgedeki güvenlik güçleriyle güçlü ilişkimiz var. Bize saygı duyuyorlar ve biz de onlara saygı duyuyoruz. Topzawa, Zenqr ve diğer köylere gittiğimizde, hemen kontrol noktalarından ‘Ebu-Hancer sen geç diyorlar.”
"Qezwîn” adı verilen hançer, İran’dan Muhammed’in büyük büyük babasına hediye getirilmiş. O dönemden günümüze kadar 7 kuşaktır hançer Muhammed’in ailesinin belinde taşındı.
Abdulaziz Muhammed, “Hançeri düzenli olarak temizlerim. Paslanmaması, olduğu gibi korunması için iyi bakıyorum” dedi.
Evli olan Muhammed, 2 kez evlat sahibi olur ancak 2 çocuğunu da kaybeder.
Muhammed, “Allah bize iki oğul verdi ve ikisini de geri aldı. Ancak insanların bize duydukları büyük saygıyla hiçbir zaman evlatsızlığı hissetmedik” diye konuştu.
Çocuğu olmadığı için hançerini miras bırakacak evladı yok, ancak O, hançerini karısına bırakacak.
Abdulaziz amcanın endişesi ise, onun “Ebu-Hançere” baktığı gibi, eşinden sonra da hançerinin unvanına layık birine miras kalıp kalmayacağıdır.