48 yaşındaki İbtisam Muhammed Seid El Heyu, bir kız çocuğunun en büyük hayali ilkokulu okuması olan bir yerleşkede yaşıyordu. Ancak İbtisam azmiyle, Ninova’nın batısındaki Telafer ilçesinde Türkmen kadınlar arasında kendisine biçilen kaderi değiştiren ender kadınlardan biri oldu.
İbtisam, geleneklere meydan okuyarak, lisans ve mastırını tamamladı. Şu anda ise eğitim psikolojisi alanında doktora tezini sunmaya hazırlanıyor.
Ahlaki ve milli bir sorumluluğun gereği olarak, Telafer'de sivil toplum örgütü kurarak, IŞİD’den kurtulanları bölgeden gitmelerine yardım eden El Heyu, çok sayıda uluslararası konferansa da katıldı.
Tecrübelerimi ve çalışmalarımı topluma hizmet etmek için çalışıyorum
KirkukNow’a konuşan El Heyu, “Deneyimlerimi ve çalışmalarımı özellikle kadın hakları ve meseleleriyle ilgili topluma hizmet etmek için kullanmaya çalışıyorum. Irak'ı içinde temsil ettiğim Arap Kadınları Topluluk Liderleri Konferansı’nda katılma fırsatı buldum. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan insan hakları alanında “Ninova Kadın Şampiyonu” unvanını layık görüldüm”dedi.
El Heyu, şunları söyledi:
"Amacım son derece marjinalleştirildikleri ve idari görevlerden mahrum bırakıldıkları için Telafer'de Türkmen kadınlarının rolünü teşvik etmektir. Son zamanlarda bazı uluslararası ve yerel kuruluşlarla çalışmaya dahil olmaları olumlu ve çarpıcı bir gelişmedir. Ancak halen tüm kurumlarda bir kadın departman müdürü yoktur.
Son yıllarda Türkmen kadınları alışık olmadıkları pozisyonlarda bulmaya başladık ve hiç şüphe yok ki bu sevindirici ve daha iyi işlerin yapılması için teşvik etmeye çalışıyoruz.”
İbtisam El Heyu, şu anda IŞİD Suçlarını Araştırma Komitesi'nde Türkmen temsilci olarak çalışıyor ve bu dosyada çalışan bir dizi aktivistin yanı sıra uluslararası ve yerel kuruluşlarla ilişkilerini geliştirerek, IŞİD tarafından kaçırılan 460 kadın ve kız çocuğunu bulmaya çalışıyor.
Musul'un batısındaki Telafer semtinde son 20 yılda yaşanan istisnai güvenlik koşulları, sosyal gelenek ve göreneklerle birlikte, kadınların rolünü ve faaliyetlerinin kapsamını sınırlandırdı ve bu da inkar edilemeyecek açık bir dengesizliğe neden oldu.
Bölge, son zamanlarda kendilerini savunmak ve desteklemekle görevli sivil toplum kuruluşlarının kurulmasına tanıklık etse de, toplumsal kaygılar ve kadınların dört duvara hapsedilen, çoğu durumda çalışmalarına devam etmelerini açıkça talep edemediler.
El Heyu, Telafer tarihinde sivil toplum kuruluşuna başkanlık eden ilk Türkmen kadın iken, 33 yaşındaki Necla Musewi'nin şiir platformunda izleyiciler önünde şiir okuyan ilk Telaferli şair oldu.
Bu dönem Telaferli kadınının gerçekliğini yansıtması için uygun bir fırsattır
Musawi,KirkukNow'a şiir platformuna ilk çıkışını şöyle anlattı:
“Evet, harika bir duyguydu ve bu benim için başarı köprüsüydü ve perdenin arkasından beni cesaretlendirdiğinde kardeşimi unutmuyorum ve bana dedi ki: ‘Bu senin için bir köprüdür. Başarılı olmana ya da başarısız olmana gelince, başaracağına eminim.’ Tepki halk tarafından güçlü ve cesaret vericiydi, çünkü o sırada büyük hayranlık ve cesaretle alkışladılar.
Bu dönem,Telaferli kadınının, özellikle yerinden edildikten sonra diğer toplumlara bağlı toplumumuzun açıklığından sonra kendi gerçekliğini ilerletmesi ve aktif rolünü vurgulaması için uygun bir dönem ve fırsattır. Bu canlanmanın mekanizması ise aynı kadından kaynaklanan kararlılıkta yatmaktadır ve bunda örgütlerin desteğinin büyük rolü vardır.”
İki yıl önce Telafer'in ortasında bir kadının araba sürmesi yaygın bir durum değildi, ancak Um Haider bu kısıtlamayı kırmaya başladı. Um Haider’i iki kadın daha sonra takip ederek araba sürerek, işyerlerine gidip geldiler ve birçok olumsuz bakış açısını da değiştirebildiler. Zamanla kadın sürücülerin sayısı arttı.
Arabayı sürdüğümde gözden kaybolana kadar gözler benim üzerimdeydi
50 yaşındaki Um Haider, sokağa çıktığı ilk günleri KirkukNow’a gülümseyerek şöyle anlattı:
“Arabaya çıktığım andan dönüşüme kadar tüm gözler üzerimdeydi, bu yüzden herkes şaşırıyor ama bazıları çok kızgın. Bakışlarıyla tahammülsüzlüğü gösteren sözler ya da hareketlerde bulundular. Bir süre katlanmak zorunda kaldım ama şimdi neredeyse onlar ve benim için oldukça olağandır.”
Eylül ayında, Ninova Valiliği'ne bağlı kadınları, hayatın çeşitli alanlarında rolünü geliştirmek için “Telafer'de Kadınların Güçlendirilmesi Komitesi”kuruldu. Komite finansman eksikliği nedeniyle gönüllülük esası üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Telafer’de geçen yıl, Uluslararası Göç Örgütü tarafından finanse edilen Feminist Yaratıcılık Merkezi açıldı. Merkez, kadının yetenekleri desteklemeyi, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı,kültürel ve insani faaliyetlere katılımlarını artırmayı hedefliyor.
Ve şimdi sivil ve siyasi çalışmalarda varlığını sürdürüyor
Telafer'deki Türkmen kadınları, kentin IŞİD'den kurtulmasının ardından, çevre temizliği, ağaçlandırma, nefret ve şiddet sloganlarını ortadan kaldırmak, okulları ve kamu kurumlarının boyanması için gönüllü kampanyalar başlattı. Kadınlar, yaşadığı şehre yeniden hayat verme rolünü yerine getirmekten üşenmediler.
Türkmen kadınları siyasi arenada da uzak kalmadı. Telafer'de seçimlere katılan İman Muhammed Yunus Selman, Tehle Hüseyin El-Hebabi, Sacide Muhammed Yunus El-Efendi ve Leliyal Muhammed Ali El-Beyati Irak Parlamentosu’na girmeyi başardı.
Federal Planlama Bakanlığı Merkez İstatistik Bürosu'nun resmi tahminlerine göre, 2018 yılı için Telafer'de 511 bin 4 kişilik toplam nüfusun 250 bin 236'sı farklı yaşlardan kadınlardan oluyor. Telafer, Irak'ın kuzeybatısındaki Musul şehrinden yaklaşık 70 km uzaklıkta, Türkmenler çoğunlukta yaşıyor. 2014'te IŞİD'in kontrolüne geçti ve güvenlik güçleri Ağustos 2017'de geri aldı.
Tüm başarılarına rağmen Telafer ve Ninova'daki Türkmen kadınların, toplumun bir parçası olarak doğal rollerini oynayabilmek, örf ve adetlerle yüzleşmeleri için katetmeleri gereken uzun bir yolları var.