Evi Leylan çimento fabrikasına birkaç kilometre uzaklıktaki Targel Köyü’nde bulunan Muhammed Şerzad, "Bu duman değil, zehirdir. Hepimiz buradayız, genç ve yaşlılar olarak cehennemde yaşıyoruz. Toksinler etrafa salınmış, bahçelerimiz çorak, bölgemiz bir çöle çevrildi” diyerek, yaşadıkları şartların zorluğundan söz ediyor.
Köyünde tarımla uğraşan Muhammed’in ekinlerinin çoğu dumandan dolayı çürürken, bütün mevsim harcadığı emeği de boşa gitti.
Leylan Çimento Fabrikası olarak da bilinen Kerkük Çimento Fabrikası, Kerkük şehir merkezinin güneydoğusunda yer alıyor.
Kuruluşu seksenli yıllarına dayanan fabrikanın, yıllık üretim kapasitesi ise 2 milyon tona ulaşmaktadır.
Çimento fabrikası, yerel ihtiyaçların büyük bir kısmını karşılıyor, ancak aynı zamanda tarım ve hayvancılık üzerindeki korkunç etkilerinin yanı sıra bölge ve çevre köyler için bir kirlilik kaynağı haline geldi.
Zarar dışında hiçbir faydası yok
Muhammed Şerzad, “Bu fabrika zarar dışında çevre köylere hiçbir faydası yok. Bölgenin çevresi kirlendi ve ağaçları kurudu. Kendimizi rahat hissettiğimiz tek dönem ev karantinası ve Korona virüsü nedeniyle sokağa çıkma yasağıydı, ancak o zaman temiz hava soluyorduk” dedi.
Fabrikadan çıkan dumanlar nedeniyle, vatandaşların "toksin" gibi insan sağlığına zarar veren emisyonlardan muzdarip olmasına sebep oldu.
Bölgedeki asıl sorun, laboratuvar nozüllerinden çıkan dumanlar bölgenin ortamıyla karıştığı için laboratuvarın duman filtreleri kullanmamasıdır.
Muhammed Şerzad, “Büyük bir fabrikanın dumanı filtreleyip çekememesi şaşırtıcı. Mevcut durumda köylerin çevresi ve tüm alanlar, şehirde görülen egzos dumanından daha kötü" dedi.
Uluslararası standartlara göre fabrika alanının yüzde 30-40'ı yeşilliklerle kaplı olmalıdır. Ancak Leylan Çimento Fabrikasının çevresi yeşil alanın olmamasının yanı sıra çevresindeki kilometrelerce yeşil alan da tahrip edilmiş durumdadır.
Ayrıca fabrikaların yerleşim alanlarından uzak olması gerekirken, yetkililer bu durumu da dikkate almadı.
Çimento Fabrikası Müdürü Dana Sadallah, konuyla ilgili KirkukNow’a şunları söyledi:
“1981'de bu tesis kurulduğunda bölgede iskan yoktu. Bu alan şehir dışında ve konut birimlerinden uzaktı, ancak fabrika çevresindeki alanlar köylüler geri döndükten sonra konutlar yapıldı. Santralin nüfusa, çevreye ve tarıma zararlı duman yaydığına hiç şüphe yok, ancak tesisin üretim kapasitesinde düşüşe yol açtığından ekonomik açıdan da etkileniyoruz."
Dana Sadallah, çimento fabrikası filitre alımı için yabancı şirketle anlaşmaya vardıklarını belirterek, “Bu sorun gelecekte ele alınacak" dedi.
Fabrikanın köylere verdiği zarar ve Leylan ilçesinin gökyüzünü kaplayan dumana ek olarak, fabrika bölge halkına iş imkanı da sağlamadı.
Leylan ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Abbas Aras, “Bizim için bu fabrika bir zarar kaynağından başka bir şey değil. Dumanını görüyoruz ve soluyoruz...Bu fabrika bizim için bir kâbusa dönüştü, dileğim gökteki yıldızları bir gece görmek, ama dumanlarla boğuşuyoruz. Hükümet bir çözüm bulmalı.”
3 çocuk babası Aras,"Çocuklarımın kansere yakalanmasından korkuyorum. Şehrin göbeğinde fabrika kurulması mümkün mü?" diye sordu.
Leylan İlçe Müdürü Muhammed Weis,"Bu konuyu fabrika idaresi, Çevre Koruma Kurumu ve Kerkük idaresi ile defalarca görüştük ve fabrikanın sorumluları bu dumanlardan dolayı defalarca sorumlu tutuldu, ancak fabrikanın kapatılması çimentoda fiyat artışına yol açacak. Binlerce kişiyi de işsiz bırakacaktır. Bu durumda bu uygulanabilir bir çözüm olmayacak” ifadelerini kullandı.
Leylan Çimento Fabrikası,Yatırım İdaresi tarafından yönetiliyor.
Muhammed Weis, "Yatırım İdaresinin, insanların endişelerine dikkate almasını, toz ve dumanı filtrelemek için filtreler kurmasını, aksi takdirde bölge bir sağlık felaketine tanık olacak” dedi.