Hatice Şems, savaştan zarar gören Suriye'den Irak'a kaçtı, ancak altı yıldan beri Kerkük sokaklarında çok zor şartlarda yaşam sürüyor.
Suriye'nin başkenti Şam’da doğan Şems, ülkede 2011'de başlayan iç savaş nedeniyle evinden göç etmek zorunda kalan milyonlarca kişiden sadece biridir.
Tunus ve Mısır'daki "Arap Baharı" ayaklanmalarının ardından Suriye'deki protestolar, milyonları komşu ülkelere ve Avrupa'ya göç etmeye zorlayan bir iç savaşa dönüştü.
“Oğullarımdan biri ve ailesiyle birlikte sokaklarda yaşıyorum. Diğer oğlum da bize yakın. Çok zor bir hayat yaşıyoruz” diyerek, iç çeken 67 yaşındaki Hatice Şem, ikisi kız 4 çocuk annesidir.
Oğullardan ikisi ve bir kız evli ve hepsi birbirine yakın çadırlarda yaşıyor.
Bölgedeki Suriyeli mültecilerin kaldığı çadırlar mavi ve naylondan yapılmış, her yıl kendileri değiştirmek zorunda kalıyor.
Çoğu Kerkük'ün güneyindeki Domiz ilçesinde cadde ve kaldırımlarda yaşıyor.
Şems, "İnsanlardan bize yardım etmesini bekliyoruz, çünkü basit işlerden küçük paralar kazanıyorduk ama bu Koronanın çıkmasıyla onu da kaybettik” dedi.
Komşularından elektrik ve suyu bedava temin ediyorlar
Edindiğimiz bilgiye göre, yerel veya uluslararası kuruluşlar Kerkük'teki Suriyeli mültecilere yardım eli uzatmıyor.
Yerel yönetimler herhangi bir temel hizmet sağlamazken, sokakları ve kaldırımları kullanmalarına izin veriyorlar ve bu bölgeleri çıkmaları için zorlamıyor.
Yaklaşık 240 bin Suriye’nin Rojava bölgesinden göçmen ise şu anda Kürdistan Bölgesi’nde yaşamını sürdürüyor.
Kerkük'te göçmenler ve mülteciler için kamp yoktu, ancak daha sonra Kerkük'te Iraklı göçmenler için birkaç kamp yapıldı ve yerinden edilenlerin çoğu gönüllü olarak evlerine döndüğü için 2020'de kapatıldı.
Irak Göç Bakanlığı Kerkük Ofisi, Suriyeli mültecilerin söz konusu kamplarda yaşamayı reddettiklerini ve bu nedenle şehrin farklı bölgelerinde yaşadıklarını savundu.
Ofis, bölgede 130 aile olduğunu ve çoğunluğunun sokaklarda yaşadığını, kira ödeyebilenlerin bir kısmının ise evlerde yaşadığını belirtti.
Çok zor koşullarda yaşıyoruz
30 yaşındaki Emmar Ali, bombardıman ve saldırıda evinin yıkılması sonucu bir oğlunu ve bir kızını kaybetmesinin ardından 2014'te Suriye’nin Der'a kentinden Kerkük'e kaçtığını belirterek, “Çok zor ve ağır bir durumda yaşıyoruz. Arada sırada yerimizi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Ali, inşaat işçisi olarak çalışıyordu ve ailesiyle birlikte yaşadığı evin kirasını da karşılıyordu, ancak Kovid-19 salgını nedeniyle işini kaybetti.
Emmar Ali, “İşsiz kalmamla ev sahibi kira ödeyemediğimiz için bizi evden kovdu. Yedi yıllık göçmenlikten sonra üç çocuğumla sokaklarda naylon bir çadırın altında yaşıyorum. Bazı günler ağaç yapraklarını topluyor ve onu yemek için kaynatıyoruz” diye konuştu.
Suriye’de, zeytin bahçesinin olduğu dönemde yaşam şartlarının iyi olduğunu dile getiren Ali, ancak savaşla birlikte hepsinin yerle bir olduğunu söyledi.
Ev ve mülk kalmadı, bu halde topraklarımıza nasıl döneceğiz?
Suriyeli mültecilerin çoğu sokaklarda inşaat işçisi veya otomat olarak çalışıyor, diğerleri ise dilencilik yapyor.
Ebeveynlerin iş imkanları ve uygun barınma açısından karşılaştıkları günlük yaşam zorluklarına rağmen, mülteci çocukların eğitimlerini sürdürmek için bir okul bulunmaktadır.
Şems, vatan hasreti ile bir gün topraklarına dönmek için gece gündüz dua ediyor.
Hatice Şems, "Keşke topraklarımda gömülmek için dönebilseydim. Ancak biliyorum ki doğduğum toprakları bir kez daha görmek imkansız” ifadelerini kullandı.