Irak Sanayi ve Maden Bakanlığı'nın Badoş Ulusal Çimento Fabrikası'nın, sadece “imalat” olması kararının ardından eylem yapan fabrika işçileri kararın, ekmek kapısı gördükleri fabrikadan çıkartılacakları endişesini taşıyor.
Sanayi Bakanlığı ve fabrika yönetimi, işçi çıkarma söylentilerinin doğru olmadığını konunun yanlış anlaşıldığını belirterek, fabrikanın üretim hatlarını onarmak ve çevreyi kirleten mevcut birikintileri ortadan kaldıracağını söyledi.
Fabrikadaki yevmiyeli işçilerin temsilcisi Eşref Al-Zahir, “Ulusal Çimento Fabrikası için yatırım sözleşmesi on gün önce imzalandı ve fabrika işçileri tarafından şiddetle reddedildi” diyor.
İşçiler diğer fabrikada yaşananlara benzer durumla karşılaşacaklarını düşünüyor
KirkukNow’a konuşan Al-Zahir, “İşçiler, yeni fabrika sahiplerinin fabrikadaki çalışan sayısını şu anda mevcut olanların yarısından daha azına indirmeye çalıştıklarını düşünüyor. Diğer fabrikalarda şu anda yaşananlara benzer uygulamaların yaşanacağı görüşü hâkim durumdadır” diye konuştu.
Bu yatırımın özellikle fabrikanın eksikliklerinin olmamasıyla bu tür bir kararın alınmasının düşündürücü olduğunu ve “çok sayıda ailenin geçimini keseceği” üretim kapasitesinin bazen günde 4000 bin tonu aştığına işaret eden Al-Zahir'e göre bu da fabrikanın yatırıma dönüştürmeyi garip kılıyor.
El-Hadba Çimento Fabrikası veya Hammam Al-Alil, Al-Rafidain Çimento Fabrikası (Al-Sabunci) ve Şengal (Sincar) Çimento Fabrikası başta olmak üzere bir dizi fabrikaya Ninova’da yatırım olarak atıfta bulunuldu ve hepsi de yatırım olarak değerlendirildi.
Çatışan görüşler
İşçiler, günlük yevmiye ve diğer çalışanların, akıbetlerinin, sayıları yarı yarıya azaltılan Al-Hadba, El-Rafidain ve Şengal Çimento Fabrikası işçilerinin yaşadıklarıyla benzer durum yaşanmasından endişe ediyor.
Kuzey Çimento Birliği Direktörü Ali Zeidan, “işçileri işten çıkarma konusunun tamamen yanlış olduğunu ve fabrikanın başlangıçta bir hafta önce yaklaşık 200 işçi alımı yaptığını” söyledi.
Zeidan, bu gösterilerin veya işçi protestolarının önemini küçümsedi ve “birkaç yevmiyelinin basit bir toplantısından başka bir şey olmadığını ve sorunun çözüldüğünü” söyledi.
2014'ten bugüne fabrikada çalışan işçi sayısı yaklaşık bin 200 olduğu tahmin ediliyor. IŞİD'in Haziran 2014 - Temmuz 2017 şehri kontrol ettiği dönemde işten ayrılıp, tekrar iş başı yapan işçiler, fabrikanın yönetim şeklinin değiştiğine tanık oldu.
Yatırım sözleşmesi
Zaidan, yeni Badoş fabrikasına ilişkin yatırım sözleşmesinin detaylarına değinerek, Sanayi Bakanlığı'na bağlı tüm şirketlerin “kaybeden ve maaşları hibe ile finansmandan harcandığını” dile getirerek, sözlerine şunları ekledi:
“Sözleşmenin şartları arasında yevmiyelilerin ve çalışanların maaşlarının ödenmesi de var. İşçilerin işten çıkarılacaklarını düşündükleri doğru değil, fabrikanın henüz üretim kapasitesine ulaşmadığı da doğru değil ve halen kârlı bir işletmedir.”
Sözleşmenin şartları arasında günlük prosedür ve çalışanların maaşlarının ödenmesi yer almaktadır.
Yatırımcı ile yapılan sözleşmede belirlenen şartlardan bahsederek, “Şartlar arasında filtrelerin arıtılması da var, çünkü fabrikayı çevreleyen yerleşim alanları çimento üretim süreçlerinden kaynaklanan çok fazla toz ve tozdan şikayet ediyor ve yatırımcı bu çevre kirliliğiyle uğraşacak” dedi.
Kuzey Çimento Birliği bir yıl sonra yatırımcının durumunu değerlendirerek nelerin geliştiğini, çalışma mekanizmalarının neler olduğunu ve yatırımın hangi aşamaya geldiğini öğrenecek.
Kirliliğin sebebi!
Sanayi ve Maden Bakanlığı da santral yataklarının sebep olduğunu ve Musul'un çevresini kirlettiğini, Bakanlığın bunları değiştirmeye veya onarmaya bir faydasının olmadığını duyurdu.
Bakanlık açıklamasında, şunlara yer verildi:
“Yeni Badoş Çimento Fabrikası'nın yatırıma sevki, yasal prosedürler kapsamında ve başarılı olan tüm fabrikaların yatırımı ve geri kalan fabrikaların da yatırım amacıyla rehabilitasyonu ile ilgili beyaz kitabın talimatlarına göre geldi.
Tesis, hatlarının geliştirilmesi ve modernize edilmesi, üretim kapasitesinin artırılması ve çevreyi kirleten mevcut yatakların iptal edilmesi amacıyla 1997 tarihli (22) sayılı Şirketler Kanunu'na göre, özellikle uyarı gönderildikten sonra yatırıma sevk edildi. Bakanlık veya şirketin şu an için temin edemediği büyük meblağlar gerektiren toz birikintilerini arıtmak için Ninova Çevre Dairesi tarafından tesise gönderildi.”
Tesis, hatlarının geliştirilmesi ve modernize edilmesi, üretim kapasitesinin artırılması ve çevreyi kirleten mevcut tortuların bertaraf edilmesi amacıyla yatırıma sevk edildi.
Sanayi Bakanlığı'nın tesisin yatırıma dönüştürülmesi konusunda açıklama yapmasına rağmen, yatırımcının tesisin gelişimini üstleneceği ve çalışanların maaşlarını ödeyeceği doğrulandı.
Ancak Eşref Al-Zahir, Sanayi Bakanlığı'nın güvencelerine rağmen fabrikanın yatırımcı olmadan devlet kontrolünde tutulmasını talep ederek, “Diğer fabrikalarda tanık olduklarımız iyiye alamet değil, çünkü işçiler işten çıkarıldı ve kalanlar şu ana kadar günlük veya aylık ücretini kaybetti" dedi.