“Kimliği belirsiz” çocukların adlarının annelerinin adlarına kaydedilmesi ve bu adların tanınması için uygun bir hukuki çözüm bulunmasını amaçlayan "Benim adım annemin adıdır" kampanyasından binlerce Iraklı çocuğun faydalanması bekleniyor.
Kampanya, 25 Aralık 2018'de çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve hukukçu ile Kürdistan Bölgesi Parlamentosu ve Irak Parlamentosu (önceki ve şimdiki oturumlarda) çok sayıda kadın üye tarafından duyuruldu.
Kampanya, ebeveyni bilinmeyen çocuklar için "uygun bir çözüm" bulmak amacıyla (2016 tarihli) (3) sayılı Irak Ulusal Kart Yasası'nın özel bir değişiklik taslağının hazırlanmasında temsil edilmektedir.
"Benim adım annemin adı" kampanyasının iki üyesi, Rizan Şehy Diler ve Geşe Dara Hafid Fotoğraf: Roj News
“Benim adım annemin adı” kampanyası koordinatörü Bahar Munzir, KirkukNow'a şunları söyledi:
“PDO ve STK tarafından yürütülen saha araştırmasıyla, konuyu tartıştık ve konunun yasal yönleri üzerinde çalışmak için bu amaçla bir kampanya oluşturmaya karar verdik.”
Kürdistan Parlamentosu eski Üyesi Telar Latif, 30 Ağustos’ta Süleymaniye'de gerçekleşen kampanyanın hedeflerini netleştirmek için düzenlenen özel bir etkinlik çerçevesinde şunları söyledi: “Kampanyanın ilk aşamasında. Irak Ulusal Kart Yasası'nda Birincisi yasa tasarısında önerilen değişikliklerin yapılması için gerekli imzaları topladık” dedi.
Telar Latif, kampanya sorumlularının ikinci aşamada etkinliği, toplumdaki etkili isimler, sanatçılar, kadın hakları aktivistleri ve aydınlar aracılığıyla kampanyaya daha fazla destek sağlayabilmeleri ve çocuğun adının annesinin ardından tescil edilmesini uygun hale getirebilmeleri için düzenlediğini vurguladı.
Bahar Munzir ise, "Bizim yaptığımız şey, yasanın iki fıkrasında değişiklik önermek...Bu çocukların anneleri hayatta olduğu sürece onlara hayali isimler atfedilmemesini talep ettik. Çocuğun babasına veya annesine velayetinin verilmesini ve babanın adının silinmesini talep etmedik" diyor.
Irak Ulusal Kimlik Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasında “soyut kişinin adı, babasının adı, doğru dedenin adı ve varsa soyadını içermesi halinde ad tam sayılır” denilmektedir. Soyadı, soyut kişinin adını, babasının veya annesinin adını, her iki tarafta doğru büyükbabanın adını ve varsa soyadını içeriyorsa tam kabul edilir.
Avukat ve kampanyanın bir üyesi olan Razaw Mahmud, Nas Kurd'a yaptığı açıklamada, "Ulusal kimlik yasasına göre, bir çocuk, bekar annelere bu hakkı vermeden, babasının veya büyükbabasının adını taşır. Örneğin; sosyal sorunlar veya farklılıklar nedeniyle babaları meçhul, mezhepçi veya annelerinin IŞİD militanları tarafından tecavüze uğraması sonucu dünyaya gelen veya anneleri yasal olarak bu militanlar ile evli olan çocukların babalarının akıbeti bilinmiyor. Şimdi bu çocukların okula gitmesi gerektiği bir dönemde, babalarının akıbeti ve nerede olduğu bilinmediği için onlara kayıt belgesi verilmiyor, bu yüzden bu kampanya ve çabalarımızın çoğu bu çocukların sorununu çözmek içindir.”
Bahar Munzir, “Kanunda yapılması önerilen değişikliklerimizden çocuklar ve onların anneleri de yararlanacak, çünkü her iki taraf da çocuğun kimlik alamama sorunundan, örneğin; doğumla dünyaya gelen çocuklardan kurtulacaktır.
İster savaşta ister sosyal yaşamda tecavüz sonucu...Onları aşılayın çünkü bilinmeyen bir aileden geliyorlar ve bu büyük bir fark var aralarında”
“Bu çocukların kayıt belgesi almaktan mahrum kalmamaları için annelerine emanet edilmesini talep ediyoruz”
Kadın ve çocuk hakları alanında çalışan sanatçı ve aktivist Deşne Murad, IŞİD militanlarının annelerine tecavüz etmesi sonucu dünyaya gelen 4 bin çocuğun istatistiğinin sunulduğunu belirterek, "Bu çocukların annelerine verilmesini talep ediyoruz. Kimliklerini almaktan mahrum kalmamaları gerekiyor” diye konuştu.
Deşne Murad, kampanyaya destek jesti olarak adını annesinin ardından "Deşne Bedia" olarak değiştirmeye karar verdi.
“Benim adım annemin adı” kampanyası, çok sayıda kadın hakları aktivisti, parlamenter ve hukukçuların yanı sıra Kalkınma için Halk Örgütü, Ema İnsani Gelişme Örgütü, Kürdistan Kadın Birliği, Kadın Adli Yardım Örgütü tarafından organize edildi.
Bu örgütler ve aktivistler tarafından önerilen değişiklik taslakları, Irak ulusal kimlik kanununda yapılacak diğer değişiklikleri de sağladı.
Sanatçılar Şiwan Atuf, Mahir Hasan ve Ahmed Cula, "Benim Adım Annemin Adı" kampanyasına desteklerini ifade ediyor Fotoğraf: Roj News
Kanunun 20. maddesinin ikinci fıkrasında ise “Aksi ispatlanmadıkça, öksüz veya meskeni meçhul bir Iraklı Müslüman sayılır”, ancak “Benim adım annemin adıdır” kampanyası bu fıkranın bu şekilde yeniden düzenlenmesini talep ediyor. Bulunan yeni doğan veya çocuk, aksi ispatlanmadıkça Iraklı Müslüman veya kendisine atfedilen ebeveynlerden birinin dinine geçmiş sayılır.
Bu örgütlerin önerdiği değişiklik tasarılarında yer alan zorlayıcı gerekçeler, “Iraklı kadın ve çocukların, barış ve savaş zamanlarında, annelerin ve çocukların annelerinin ve babalarının olduğu bir dönemde, yeni doğan bebeğin anneye olan soyunu tesis etme hakkından yoksun bırakıldığıdır. Çocukların bu ilkel haktan yararlanabilmeleri için gerçek kimliklerine sahip olmaları gerekir” diye konuştu.
Eşitlik ilkesinin sağlanması ve çocuklarının nesebini alırken kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve bu hakların devamı için onları korumayı amaçlıyor. Kadınlara yönelik cinsel saldırı ve şiddet suçları ve anne babaların bu çocukları tanıyamamaları bu çocukların geleceğini belirsiz kılıyor.
Bu çabalar, kampanyanın amacının "babanın adını silmek ve annenin adıyla değiştirmek" olduğunu söylediği gibi, kampanya organizatörlerine karşı saldırgan yorumlar da dahil olmak üzere sosyal ağlarda bir protesto dalgasıyla karşılaştı.
Ancak Bahar Muzir bu görüşleri düzelterek, "Kimseden babasının adını silmesini istemedik, yaptığımız sadece annenin rolünü korumak ve takdir etmek. Annelerinin adına kayıtlı olduklarında hafife alınmazlar" sözlerini kullandı.
Muzir, “Bu kampanyanın bir başka faydası da, eğer anne korunduğunu hissederse çocuğuna bakabilecek ve onu terk etmeyecektir” dedi.
Bu etkinliğe katılan sanatçılar ve aydınlar, bu kampanyaya destek vermek için annelerinin isimleriyle birlikte sosyal ağlarda isimlerini paylaştı.
Bahar Muzir, “Size selamlar canlarım, bugünden itibaren hepinizin çalışmalarımıza destek vereceğinizi umarak annemle babamın adını bir araya getireceğim" yazdı.
"İsimlerimizi değiştirmeyeceğiz ama isimlerimize en büyük kişinin adını ekleyeceğiz (Bahar Şükriye Munzir)... Sevgili babam hayatımdaki en önemli insanlardan biriydi, benim adımdan sonra onun adını taşıdım…Bugünden itibaren canım annemin adını da ekledim."
