Irak'ta Hıristiyan adaylar ve bu bileşeni temsil eden partiler, bölgenin önde gelen partileri bünyesinde meclise girseler bile, artık büyük partilerin cübbesi altına girmemeye çalışıyor.
10 Ekim’de yapılacak Irak Parlamento seçimleri için yeni yasaya göre, Irak'ın tamamı Hıristiyanlar için tek bir seçim bölgesi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle herhangi bir Irak valiliğinde dini ve etnik bileşenlerin adaylarından birini seçebilecek.
Keldaniler ve Irak Temsilciler Konseyi'nin dördüncü oturumunun Raportörü Hoşyar Qeredaği Yelda, "Seçimlere aday olan bazı Hıristiyan partiler bazı büyük partilerle ittifak kurdular ve bu normaldir, ancak tehlike, adayları Meclis'e ulaştıktan sonra bu partilerin etkisinde kalıp Hıristiyanların haklarını savunmaktan üşenebilirler”dedi.
Hoşyar Qeredaği, daha önce Hıristiyan seçmenler için özel bir sicil hazırlanmasına yönelik teklifler olduğunu ancak Irak Parlamentosundaki hukuk komisyonunun öneriyi reddettiğini belirterek, “Ben de bu teklife karşıydım, çünkü bir Kürt seçmenin Hıristiyan bir adaya oy vermesi normaldir ya da tam tersi olabilir. Hıristiyan adaylar meclise girdikten sonra büyük partilerin nüfuzunu aşabilmeli ve Hıristiyanların haklarını savunabilmelidir” diye konuştu.
Irak Parlamentosu'ndaki toplam 329 sandalyeden dokuzu azınlıklara, beşi Bağdat, Kerkük, Ninova, Erbil ve Duhok vilayetlerinin her birinde Hıristiyan bileşene tahsis edildi.
Irak genelinde, 13'ü kadın 34 Hıristiyan aday, dokuzu Bağdat'ta, altısı Ninova'da, beşi Kerkük'te, sekizi Erbil'de ve altısı Duhok'ta olmak üzere beş sandalyeyi kazanmak için yarışıyor.
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Sözcüsü Cumane Gelai, KirkukNow’a verdiği demeçte, Irak'ın hem Hıristiyan hem de Sebai-Mendai bileşenlerinin seçmenleri için tek bir seçim bölgesi olarak kabul edildiğini söyledi.
Yani seçmen, ister Hristiyan olsun, ister Irak'ın herhangi bir vilayetinde başka bir milliyetten veya dinden olsun, diğer azınlıktaki adaylara oy verebilecek.
Toplam 34 Hıristiyan adaydan 10'u bağımsız olarak katılırken, geri kalanı altı liste ve ittifak çerçevesinde katılıyor. Adaylardan biri hariç hepsi ilk kez yarışıyor.
Hammurabi İttifakı'ndan kota sandalyeleri için Hıristiyan bir aday olan Sena Yakub, "Siyasi partiler genellikle gözlerimiz için değil, kişisel çıkarları için bize yanaşıyorlar. Bazı tarafların çıkarlarını gözetiyorlar, bu yüzden bize karşı bu tür yanlış suçlamalarda bulunuyorlar.
Meclis'e girme meselesi, kişinin vicdanı ve ilkesiyle alakalıdır. Mecliste belli bir unsuru temsil ettiğinizde, ahlâkî ilkelerin insanıysanız temsilinizin gerçek olması gerekir, çünkü onların oylarıyla oraya geldiniz” dedi.
Sena Yakub, parlamenter çalışmanın doğasının fikir birliğine dayandığını, bu nedenle "Toplam 329 milletvekilinden beş milletvekilinin oyu sayı olarak bir fark yaratmaz, ancak aynı fikirde olanlarla bir lobi oluşturmak için çalışmalıyız. Haklarımızı ve kazanımlarımızı korumak ve anayasayı en iyi şekilde uygulamak için Temsilciler Meclisi'ndeki talimatlarımız. Bileşenlerin haklarını garanti altına alacak bir çözüm” olduğu görüşündedir.
Hristiyanlık, Irak'ta İslam'dan sonraki en büyük ikinci dindir ve Irak Anayasası tarafından onaylanmıştır ve dilleri anayasada belirtildiği gibi Süryanice'dir.
Seçim Komisyonu sözcüsü, "Komisyon, Hıristiyanlar için meclis sandalye kotasını koruyor ve aynı zamanda Hıristiyan kota sandalye adayları için aldığı oyları koruyor" diyor.
Sadece Hristiyanların Hristiyan adaylar için oy kullanma hakkına sahip olması ise Hristiyanların lehinedir” diyor.
Seçim Komisyonu, seçmen kütükleri ve seçmen kartları açısından herhangi bir bileşen veya azınlık ayrımı yapmamıştır.
Bağımsız bir Hıristiyan adaylarından Faruk Hanna, seçimlere solcu bir figür olarak katıldığını, komünist ve sol düşünceye yakın kesimden destek göreceğine inanıyor ve ekliyor, “Hıristiyanlar adaylara oy verebilsin diye yasanın müdahalesini önlemek daha iyidir” diyen, Faruk Hanna, “Hıristiyanları büyük partilere bölmek kötü bir şeydir. Hıristiyan olmayan insanlar Hıristiyan adaylara oy verme hakkına sahip olduklarında, o zaman bizim seçmenlerimiz arasında olacaklar. Bu bir yandan bir tehlike, diğer yandan yasal olarak onların temsilcisi olacağız” diye konuştu.
Hanna, Hristiyan seçmenler için özel bir kayıt oluşturarak seçimlerde Hristiyanları diğerlerinden ayırmayı ve oy kullanmaları için başka bir gün belirlemeyi öneriyor, ancak bu süreç kolay değil ve Komisyonun bu adımı uygulayabilmesi zor.
Federal hükümet ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin istatistiklerine göre, yerinden edilmiş on binlerce Hıristiyan aile, binlerce diğer ailenin -yalnızca Ninova'da 24 bin aile Irak dışına göç etmesinin yanı sıra büyük çoğunluğu halen evlerine dönmedi.
Seçim Komisyonu, yaklaşan seçimlerde Irak dışına sandık tahsis etmemiş, bunun sonucunda ülke dışındaki binlerce Hristiyan oy kullanma hakkından mahrum bırakılmış olacak.
Keldani İttifakı başkanı, Hristiyanların çoğunluğunun Irak dışında yaşadığını, halen Irak'ta bulunan Hristiyanların sayısının 350 bine yakın olduğunu, bu nedenle Irak dışındaki binlerce Hristiyan seçmenin oyunu kaybedeceğini söylüyor.
Bazılarının çıkarları büyük partilerle bağlantılı olan Hıristiyan partiler önceki seçimlere dağınık bir şekilde katıldı ve beş kota sandalyesini kazanmak için yaklaşık 70 aday yarıştı.
Kürt Seçim Enstitüsü Başkanı Aram Cemal, Irak'ın bir seçim bölgesi olması ve diğer bileşenlerden ve milletlerden seçmenlerin seçim sonuçlarını olumsuz yönde etkileyeceği şekilde bileşenler için koltukların bu şekilde belirlenmesinin seçim sonuçlarını olumsuz etkileyeceğine inanıyor.
Hristiyan seçmen kartının farklı bir rengine sahip olunarak sorun çözülebilirdi.
Aram Cemal, komisyonun bu sorunu yasayla çözebileceğini, böylece Hristiyan seçmen kartının renginin farklı olacağını ve resmi belgelerinde dinlerinin yazılı olması nedeniyle bunun kolay bir adım olduğunu belirterek, "Bu mümkündür, büyük partilerin bu şekilde müdahalesini önlemek adına. Şu anda gördüğümüz şey, onların bileşenlerini değil, etkili partileri temsil etmeleridir” dedi.
Geçen yüzyılın doksanlı yıllarında Irak'taki Hıristiyanların sayısının 1,5 milyon olduğu tahmin ediliyordu ve 2003'te Baas rejiminin sonuna kadar yaklaşık 800 bin vatandaş olduğu tahmin ediliyordu.
KirkukNow'ın Patrik Kardinal Louis Sako'dan aldığı bir istatistiğe göre, 2019'da Irak'ta Hıristiyanların sayısı 1,5 milyondan 500 binin altına düştü. Hıristiyan vatandaşların çoğu Duhok, Ninova, Kerkük, Erbil ve Bağdat bölgelerinde yaşıyor