Kürdistan Bölgesi Yönetimi tarafından tartışmalı bölgelerden biri olan Kifri’de istihdam edilen memur ve öğretmenler, maaşlarının zamanında ödenmemesi, terfi ve izinlerinde düzenlenmediği için greve gitti. Kürt memurlar, taleplerinin karşılanana kadar grevlerine devam edeceklerini duyurdu.
Kifir ilçesinde diğer illerde şubat ayı maaşlarının ödenmesinin gecikmesi nedeniyle 6 Mart’ta başlayan protestolara katılanlar greve devam etme kararı aldı.
Kasım ayı sonlarında, çoğu üniversite öğrencisi olan birkaç bin gösterici, yedi yıl önce kesilen aylık maaşının iade edilmesini talep ederek Süleymaniye’de sokağa çıktı.
Kürdistan Bölgesi, son birkaç yıldır hem Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) hem de Pavel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) egemen olduğu bölgelerde protesto gösterilerine tanık oldu.
Irak'ın güvenli, istikrarlı, parlak ve gelişmekte olan bölümü olarak görülmesine rağmen, bölge mali olarak zor durumdadır.
Greve katılan öğretmenlerden Şemal Rauf, KirkukNow'a yaptığı açıklamada, “Protestoların ilk günü Kifri Bankası önünde düzenlendi. Maaşlarımızın 30 günde bir, diğer maaşlarımızın da gecikmeden ödenmesini talep ediyoruz. Talepler, mali kriz bahanesiyle 2014'ten bu yana askıya alınan ikramiyelerimizin yeniden başlatılmasıdır” dedi.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti çalışanları, bu yılın şubat ayı maaşlarını henüz alamadılar.
Edinilen bilgiye göre, bugün çoğu okulda, Eğitim Müdürlüğünde, Güzel Sanatlar Enstitüsünde, Su Dağıtım Müdürlüğünde, bankalar ve kültür, spor ve gençlik departmanları da dahil olmak üzere diğer bazı bölümlerde çalışmalar durduruldu.
Şemal Rauf, protestocuların bir bölümünün sokaklarda toplanmasıyla protestoların sürdüğünü, diğer bir grubun ise evlerinde grev kararı aldığını, 700 civarında öğretmenin greve çıktığını belirterek, sözlerine şunları ekledi:
“İşe geri dönmemeye karar verdik. Öğrenciler için bir akademik yılı boşa harcamanın, tüm hayatlarını maaş almadan geçirmekten daha iyi olduğuna inanıyoruz.”
Aralık 2020'de Süleymaniye’de aralıklarla gösteriler düzenlendi. Protestolarda kamu binaları ateşe verildi, sokağa çıkma ve seyahat yasağı uygulandı, internete erişim ise engellendi.
Özerk bölgenin bu bölümünde yerel yetkililer, Nisan ayından bu yana kamu sektörü çalışanlarının maaşlarının tamamını ödemediği için hükümet karşıtı protestolar düzenliyor. Siyasetçileri yolsuzluk, zimmete para geçirme ve adam kayırmacılıkla suçlayan göstericiler, çeşitli siyasi partilerin genel merkezlerini de ateşe verdi.
IKB Ekonomi Konseyi'nin 5 Mart Cumartesi günü Başbakan Mesrur Barzani'nin gözetiminde gerçekleştirdiği son toplantısında, Maliye ve Ekonomi Bakanlığı'na “maaş dağıtım sürecinin devam etmesi için gerekli hazırlıkları yapmak” görevi verilirken, başlama tarihi belirtilmedi.
Kifri Halk Kütüphanesi çalışanı İkram Gayib ise, “Grev çeşitli departmanların çalışanlarını kapsıyordu. Haklarımızı talep ediyoruz. Maaşların ödenmesinin ertelenmesini istemiyoruz” diyor.
İkram Gayib, “Newroz kapıda ve çocuklarımızın yiyecek ve giyecek ihtiyacı var. Bunlar harcanmazsa nasıl yaşarız? Paramız ödenmezse nasıl geçineceğiz? Maaşlarımızı almadan her gün çalışmamız mantıklı değil” diyerek, protestolarının pazartesi gününe kadar devam edeceğini söyledi.
Gayib, maaşların zamanında ödenmesi ve kadro atamalarının başlatılması başta olmak üzere talepleri yerine getirilene kadar protestolarına devam edeceklerini vurguladı.
Kifri, Irak Anayasasına göre tartışmalı bölgeler içinde yer alan ve Irak hükümeti tarafından yönetilen Diyala’ya bağlı ancak, idari olarak Germiyan yönetimine bağlıdır.
Süleymaniye ve Diyala arasındaki çeşitli ilçeleri ve bucakları içeren Germiyan yerel yönetimi, Kürdistan Bölgesi’ne bağlı illerinden biri olan Süleymaniye’nin bir parçasıdır.
Kürdistan Bölgesi, yerel gelirlere ek olarak ham petrol gelirlerinin sadece yüzde 41'inin maaşlara ayrıldığı bir dönemde maaşların ödenmesindeki gecikmenin nedeninin Bağdat'tan gelen 200 milyar dinarlık aylık bütçenin kendilerine ulaşmadığını savunuyor. Birkaç gün önce yaptığı açıklamaya göre hükümet maaş bütçesini sağlayamıyor.
Kendi askeri güçleri olan ve 1990'ların başında bir iç savaşta birbirleriyle savaşan iki parti, Bağdat'la en iyi nasıl başa çıkılacağı da dahil olmak üzere birçok ciddi konuda anlaşamıyor.
Bağdat ve Erbil arasında finans, petrol yönetimi ve diğer birçok sektör üzerinde yıllardır sürekli uzlaşmalar ve suçlamalar yapıldı.