Benim adım Muafak Ahmed, beni “Muafak Al Hellaq” (Berber Muafak) diye çağırıyorlar. 45 yaşındayım. Çalıştığım bu dükkân babamdan bana miras kaldı.
Bu dükkanda dikkat çeken eşyalardan biri olan müşterilerimin oturduğu 58 yıllık bu sandalyedir.
1963'te köyümüz Şoraw’da sürgün edildik. Baas Partisi köyümüzü yıktı, Kerkük'ün merkezine gelmek zorunda kaldık. Babam Azadi Mahallesinde bir berber dükkanı açtı ve bu sandalye o zamandan beri burada.
Babam çalışamaz duruma geldikten sonra bu dükkanın işletmesini devraldım, 30 yıldır burada çalışıyorum ve babamın kullandığı sandalyeyi kullanıyorum.
Babamın müşterileri hala bu dükkana tıraş olmak için gelir.
Dükkan Baruthane Askeri Kışlasına yakın olduğu için Baas rejimi döneminde askerler burada bu sandalyede tıraş olmaya gelirdi.
Bu sandalye bize 58 yılın anılarını taşıyor. Bu sandalye ile 60 yıldır geçim kaynağımızı sağlıyoruz.
Bu sandalye eski olmasına rağmen ondan kurtulmak niyetinde değiliz, oğlumun benden sonra korumasını istiyorum.
Tek pişmanlığım bu sandalyede kaç kişinin oturduğunu kaydetmemiş olmam.